Dün tarihlerden 13 Ekim 2017 idi ve günlerden de cumaydı… Türkiye için değil ama, batı ülkelerindeki bazı kesimler için bunun bir önemi var.

Bu ülkelerde ayın 13’ünün cumaya denk gelmesi “uğursuzluk” sebebi olarak sayılır. 13. cuma olarak adlandırılan bu günlerde bazı insanların “talihsizlik” korkusu o kadar yoğundur ki, literatüre yunanca adıyla paraskevidekatriaphobia, yani 13. cuma korkusu olarak geçmiştir.

Aslında bu korkunun esas bileşeni 13 sayısıdır. Yani 13 korkusu (ki o da triskaidekaphobia olarak anılır). Tahminlere göre on üç sayısını uğursuz saymanın kökeni hristiyanlığa dayanır ve sebebi İsa’nın son akşam yemeğinde kendisine 12 kişinin eşlik etmesidir. Ortaçağ’da ortaya çıktığı düşünülen bu korkunun “on üç kişi bir araya gelirse başlarına bir şey gelir” gibi batıl bir inançla başladığı düşünülüyor.

Cuma gününün uğursuz olarak addedilmesinin nedeniyse, İsa’nın bir cuma günü çarmıha gerilmesidir. Ancak bu iki farklı uğursuzluğu kombine edip 13. cumadan korkmanın örneklerine 19. yüzyıla dek rastlanmıyor.

13 korkusu bazı batı ülkelerinde tahmin edemeyeceğiniz kadar yaygındır. ABD’deki otellerde asansöre bindiğiniz zaman 13. kat olmadığını görerek şaşırabilirsiniz. Bazı havayolu şirketleri, koltuk sıralarında 13’e yer vermez. Bu havayolu şirketleri öyle küçük havayolu şirketleri değil. 2009 yılına ait bir makaleye göre AirFrance, Iberia, Ryanair, AirTran, Continental, Air New Zealand, Lufthansa ve Alaska Havayolları bu gruba dahil. Havayolu yönetiminin ve orada çalışan emniyet mühendislerinin bu sayının gerçekten uğursuz olduğuna inanarak böyle bir karar aldıklarını düşünmeyin. Konu tamamen “yolcu algısı” ile ilgili. Zira bu şirketlerin bazılarında 17 no’lu koltuk sırası da yok, çünkü İtalyanlar için uğursuz sayı 13 değil 17… Evet yanlış duymadınız. Ülkemizde özellikle Amerikan sineması izlendiği için hep 13. cumayı duyuyoruz. Oysa batı kültüründe bu “uğursuz gün” batıl inancı çeşitlilik gösteriyor. İtalyanlara göre 17. cuma uğursuzken, İspanyol ve Yunanlılara göre 13. Salı!

Havayolu şirketleri bir yana… Devletler de bazı düzenlemelerinde 13’ün uğursuzluğunu, -ya da en azından vatandaşlarının bu uğursuzluğa olan inançlarını- dikkate alabiliyor. İrlanda Cumhuriyeti’nin 2013 yılında araç plaka sistemini değiştirmesi buna iyi bir örnektir. Plaka verirken aracın tescil yılını plakanın ilk iki hanesinde gösteren İrlanda Cumhuriyeti, 2013 yılındaki plakaları “araç alımında çekince yaratır” gerekçesiyle “üç haneli” sisteme geçmiş ve o yılın plakalarını 13 yerine, yılın hangi yarısında tescillendiğini gösterecek biçimde, 131 ve 132 ile başlatmış.

Böylesine irrasyonel bir inancı besleyen tarihi olaylar yok değil. Örneğin Apollo 13 kazası, 13 korkusuna sahip Amerikalılar için bir delil niteliğine sahip. 2015 yılında Paris’te gerçekleşen terörist saldırının 13 Kasım’da bir cuma günü gerçekleşmesi de bazı Avrupalılar için öyle… Tarihte daha gerilere gidildiğinde bir triskaidekafobiğin sizi ikna etmek için buabileceği daha pek çok örnek var. Elbette bunların hepsi “teyit önyargısı” içerir: Yani inanç veya iddia sahibinin, sadece kendini teyit eden örnekleri seçmesinin sonucudur. Zaten düşünürseniz, şu hayatta 13 sayısı ve Cuma günüyle hiç ilgisi olmayan bir çok felaket bulabileceğiniz gibi, 13 ve Cuma ile ilişkili pek çok güzel hadiseye de rastlayabilirsiniz. 13’ün ya da cumanın neden uğursuzluk getireceğiyle ilgili mantıklı bir nedensel açıklama da mevcut değildir.

Türkiye’de dile getirilen ilginç bir argümana da yeri gelmişken yer verelim: Türkiye’de bazı dini çevreler, batılıların 13. cumayı uğursuz saymalarını başka nedenlere bağlarlar. Bu çevrelere göre 13’ün batılılarca uğursuz sayılmasının nedeni, islam peygamberinin 571’de doğması ve İstanbul’un 1453’te fethedilmesidir, ve bu yılların sayı değerleri toplamı 13’tür.

Uğur ve uğursuzluk inancı tamamen batıldır. Altında mantıklı, fiziksel ya da ölçülebilir bir zemin yoktur. Ancak bir şeyin uğursuzluk getireceğine çok falza inanırsanız, gerçekten de getirebilir. Zira bütün gün başınıza kötü bir şey geleceği beklentisiyle yaşarsanız dikkatinizi pek toplayamazsınız. Ve bu da gerçekten sakarlıkla ya da önemli bir şeyi unutmayla sonuçlanabilir.


Yazan ve Seslendiren: Tevfik Uyar

Kurgu ve Montaj: Kübra Karacan

Müzik: http://www.purpleplanet.com (CC)

 

 

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

AÇIK BİLİM

Açık Bilim Podcast Kanalı, 2011 yılından bu yana aktif olan, ücretsiz bilim yayınları içeren bağımsız bir bilim medyasıdır.