Teknoloji küçülüyor ve küçüldükçe bilgisayarlar ceplerimize, cep telefonları saatlerimize giriyor. Vücut içindeki malzemelerle ilgili çalışmaların da katkılarıyla teknoloji derimizin altına inebiliyor ve vücut içine bir şeyler yerleştirebilme imkanı insanlara artık korkunç gelmiyor. Pasaport, kredi kartı gibi şeylere gelecekte ihtiyacımızın olmayacağını; derimizin altına yerleştirilen cihazlar ile yaşacağımıza inanan biyopunklardan daha önce bahsetmiştik. Bu gelecek, beklediğimizden daha hızlı geliyor olabilir.

Kalp pili ya da vücut içi protezlerine hiç olmazsa kulak aşinalığımız var ve bunlara ek olarak sürekli ilaç kullanılmasını gerektiren durumlarda bunu vücut içinden gerçekleştirecek mikroçiplere yönelik çalışmalar yapılıyor. Ayrıca sağlığınızla ilgili bilgileri toplayan ve bunu örneğin cep telefonunuza gönderen çipler implant edilebilir teknolojilerin farklı bir çalışma alanı. Öte yandan bugün vücutlarında radyo dalgaları yayan minik etiketler taşıyan azımsanmayacak sayıda insan var. Bu yazı dizisinin ilk bölümünde alışveriş sonrası unutulan ve mağazadan çıkarken güvenlik alarmının bir anda ötmesine sebep olarak yüzümüzü bolca kızarmış RFID teknolojisini ve bu teknolojinin deri altına inme serüveninden bahsedeceğiz. Gelecek ay ise kontrollü ilaç salım çiplerini inceleceğiz.

Öncelikle RFID (“Radyo Frekans ile Tanımlama”) teknolojisini inceleyelim. RFID, Leon Theremin tarafından 1945’te icat edilen ve radyo dalgalarını kullanarak bir etiket ile okuyucu arasında iletişim kurulmasına sağlayan bir teknolojidir.

rfid-label
Fotoğraf: Michel Jansen, Flickr

 

Fotoğrafta gördüğümüz bir elektronik kartın aslında bir etiketin içidir. Mağazalardaki güvenlik yapışkanlarını sökmeye çalışır ya da toplu taşıma kartlarınızı güçlü bir el fenerine tutarak bakarsanız benzer bir yapı görürsünüz. RFID etiketleri bilgi almak, saklamak ve göndermek için programlanabilirler.

RFID Etiketi

Sistem temelde bir mikroçip ve antenden (uzun ince tellerden) oluşur. Aktif etiketler ilave bir pil ile kendileri sinyal yayabilirken, pasif etiketler işlevini yerine getirmek için gereken gücü gelen sinyalden alır. En basit ve düşük maliyetli etiketler çipsiz etiketlerdir, bunlar genellikle ürün güvenlik etiketleri olarak kullanılırlar.

Örneğin toplu taşıma araçlarına binerken okuyucuya tutulan kart cihazın oluşturduğu elektromanyetik alana girer ve kendine çarpan elektromanyetik dalgaları karta özgü bir frekansta geri yansıtır böylece okuyucu cihaz, kartı tanır. Benzer şekilde etkisiz hale getirilmemiş güvenlik etiketi çıkışlardaki güvenlik alanındaki elektromanyetik sinyalleri geri yansıtarak güvenlik sistemini alarma geçirir. Bu sistem büyük depolarda ürün kutuları üzerindeki barkodları tek tek okutma zahmetinden de kurtarır. Bir cihazdan gönderilen sinyal kutulardan yoklama alınan sınıfta “burada” denmesine benzer özel frekanslarda radyo dalgaları şeklinde yansır. Akıllı cihazlardaki NFC de bu teknolojinin bir sonucudur. Türkiye’de ise İTÜ RFID Laboratuvarı’nda bu teknolojiye yönelik araştırma projeleri yürütülmektedir.

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=Y2dwIrm4H-w&w=480&h=310 ]

 

Düşük maliyeti, uygulama pratikliği sayesinde kendisine hemen her alanda yer bulabilen bu cihazlar yapıları dolayısıyla bir pirinç tanesi boyutlarına küçültülebilir ve bu sayede deri altına kolayca yerleştirilebilir. 31 Temmuz 1997’de Amerika Patent Ofisi, “kişisel izleme ve kurtarma sistemi” adı altında implant edilebilir RFID çiplerine patent verdi. Patente göre cihaz çocuk kaçırma olaylarında koruyucu unsur olarak ve kalp krizi gibi acil tıbbi durumlarda sevk işlemlerini kolaylaştırmak için kullanılabilirdi. Patentte cihaz şöyle tanımlanmıştı:

“İzleme ve kurtarma için insan yararına kullanılan, bir güç kaynağı ve uzun süre kullanılabilir kalmasını sağlayacak bir çalışma sistemi içeren implant edilebilir alıcı-verici cihazdır.”

Fotoğraf: Dan Lane, Flickr
Fotoğraf: Dan Lane, Flickr

 

Profesör ve azılı bir biyopunk olan Kevin Warwick, Ağustos 1998’de bu RFID çipine vücut içinde sahip olan ilk kişi oldu. Warwick dokuz gün taşıdığı bu çipi odaya girdiğinde ışıkların yanması ve kart ile girilen kapıları açmak için kullandı.

 

Neden vücudumda bir RFID etiketi isteyeyim?

Belki telefonunuzun kilidini sol elinize yerleştirilen bir RFID etiket ile açmak isteyebilirsiniz.

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=rlfRgVH3Us0&w=480&h=310]

 

Nüfus cüzdanınızı sık sık evde unutuyorsunuz ve insanlar sizin siz olduğunuza inanmak için annenizin kızlık soyadıyla ilgili sorular soruyor olabilir, bu sorudan sıkılıyorsanız maalesef buna bir süre daha devam etmeniz gerekecek. Fakat insanların vücutlarında etiket taşıması onaylanırsa bir daha kimlik kullanmanız gerekmeyebilir. Kaçırılan çocukların, kayıp insanların, hapisten kaçan suçluların veya evcil hayvanların yerleri tespit edilebilir. Ancak tıpkı mağazaların kapılarındaki güvenlik geçitleri gibi vücut içindeki etiketleri okuyacak sistemlere sokaklarda da ihtiyaç duyulacaktır. Bu gibi durumların bazıları için beklememiz gerekiyor. Ancak sadece başına siz oturursanız açılacak bir bilgisayar ya da siz odaya girince açılan ışıklar hatta sadece sizin elinizden çalışan bir araba istiyorsanız bir RFID etiket implant ettirebilirsiniz; ama unutmayın ülkemizde doktorların bunu yapmaya yetkileri yok.

Amerika’da da 2004 yılına kadar doktorların bu etiketi insanlara implant etme yetkisi yoktu, yapan doktorların lisanslarına el koyuluyordu. Ancak 2004’te Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), VeriChip adlı etikete onay verdi. Öyle ki satılan enjektörlerle yerleştirme işlemini kendiniz bile yapabiliyordunuz. 2010 yılına kadar bu isimle üretimine devam edilen bu ürün döneminde elbette yoğun tartışmalar yaşandı. Tabiri yerindeyse kamuoyu ikiye bölündü.

 

“Big Brother Is Watching You”

FDA’nın mikroçip implantına verdiği onayın ardından orataya çıkan antiçip oluşumları, illuminati paranoyaları, hayvan hakları savunucuları ve kişisel gizlilik taraftarları çip karşıtı gösteriler düzenledi. Aslında karşıtlığın temelinde iki şey yatıyordu ilki cep telefonu konusunda olduğu gibi radyo dalgalarının kanser yaptığının iddia edilmesiydi. Diğeri ise özellikle Obama’nın 2013’te Amerikan vatandaşları için çip implantına gerek duyulduğunu söylemesi üzerine tavan yapan devletin herkesi etiketleyip gözetlemek istediği paranoyasıydı. Çip yanlılarının gözetlenme endişelerine karşı savunması ise bu çiplerin takip konusunda kredi kartı kullanmaktan farksız olmadığı yönünde.

FDA onayından sonra ortaya çıkan fare deneyleri RFID mikroçiplerin farelerde kansere yol açtığını iddia ediyor ve FDA’yı bunu göz ardı etmekle suçluyordu. Associated Press’te kapsamlı bir eleştiri yayınlandı (Chip Implants Linked to Animal Tumors). VeriChip savunucuları ise insanların farelere göre kansere daha dirençli olduğunu söylüyordu. Radyo dalgalarının kansere yol açtığı iddialarında cep telefonlarınınkine benzer inatlaşmalar sürüyor. Ancak tarafların ellerindeki tek argüman kanser değil. Bu tartışmalara paralel olarak da hayvanların bu şekilde etiketlenmesi üzerine hayvan hakları alanında tartışmalar sürüyor.

Stop RFID

 

Karşıt görüşlerin öne sürdükleri potansiyel sağlık risklerinin bazılarını FDA da doğruluyor. Örneğin işlemin yeterince steril gerçekleşmemesi durumunda vücutta enfeksiyon yaratabilmesi, vücudun etiketi reddetmesi, etiketin deri altında yer değiştirebileceği, elektronik kimliğin hacklenmesi, klonlanması ve başka cihazlarla elektromanyetik girişim yaşanması gibi. Bu yan etkiler arasında sayılan MR makinelerine giren çipin sorun çıkarabileceği öngörüsü, çipin patlayacağı şeklinde bir internet mitine dönüştü ve Kari Byron, MythBusters’ın 87. bölümünde sol koluna yerleştirilen bir çip ile MR makinesine girerek bunu test etti.

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=IDq_LBH_ZYs&w=480&h=310]

 

Tarafların karşılıklı kabul ettiği ya da etmediği etkilere sahip bu etiketlerin hayatlarımızı kolaylaştıracağına olan inancını yitimeyen insanlar hep var olacak. Teknolojik yöntemler değişebilir, gelişebilir ancak implant edilebilir teknolojiler insanlığın tarih sahnesine çıktı bir kere. Şöyle bir geri çekilip tabloya baktığımızda RFID implantları konusunda en güzel özet “Benim vücudum, benim kararım.” olacaktır.

Fotoğraf: Natala Menezes, Flickr
Fotoğraf: Natala Menezes, Flickr

 

Siz ne düşünüyorsunuz?

 

Dipnotlar ve Kaynaklar

İTÜ RFID Laboratuvarının web sitesinden bir bu teknolojiye ait terimlerinde bir sözlüğüne ulaşabilirsiniz: http://www.rfid.itu.edu.tr/rfidsozluk.html

Çip implantı işlemini bu 4 dakikalık videoda seyredebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=3AJIdc-MO88

  1. Why I want a microchip implant, BBC
  2. Are Microchip Implants In Your Future, Discovery News
  3. Chip Implant Linked to Animal Tumors, The Washington Post
  4. Human-implanted RFID chips, Infosec Institute
  5. Microchip Implant (Human), Wikipedia
  6. Radio Frequency Identification, Wikipedia
  7. VeriTeq: http://www.veriteqcorp.com/index.html
  8. AntiChips: http://www.antichips.com/

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Seyit Zor

TED Kayseri Kolejinden mezun oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Biyomühendislik eğitimi görüyor. Bilim tutkunu. Teknoloji bağımlısı. Japon kültürüne meraklı. Bilim kurgu, çizgi roman takipçisi. Eski milli okçu. Boş zamanlarında fotoğraf çeker, yemek yapar.