Özet: Previously on “Metin’in Parmak Yarası”… (1. Bölüm‘den devam)
Metin, henüz 13 yaşında yaramaz bir çocuktur. Sanat merakı yüzünden aldığı maket bıçağı ile başparmağını kesmiştir. Bu bıçak, Metin’in epidermisini ve dermisini kesmiş, yolu üzerindeki bir çok kılcal damarı ve dokuyu parçalamıştır. Metin’in refleksi sayesinde daha büyük hasarlar önlenmiş olsa da, yara çoktan oluşmuştur ve Metin’in vücudunun yapması gerekenler daha yeni başlıyordur.
Podcast: Play in new window | Download
Subscribe: RSS
İlk emir: Dengeyi yeniden kur!
Metin’in vücudunda hasar sonrasında oluşturulan kriz masası, birçok adımdan oluşan bir koruma-onarma planını hemen devreye sokuyor. Bu adımlar bir an önce hayata geçirilmeli; Çünkü kısa zamanda, çok işler yapılması gerek…
Hasarlı dokunun onarılmasındaki ilk basamak, kriz bölgesindeki dengenin tekrar kurulması ile başlıyor. Metin, henüz “Homeostazi” adlı terimden bihâber olsa da, vücudu bu terimin ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor. Homeostazi, yani hücrelerin (ya da bir dokunun) çevresel olaylar karşısında, kendi düzenini koruma ve tekrar sağlama eğilimi, yaranın kapatılması için önemli basamaklardan biri.
Ancak, bu dengenin sağlanmasında önemli bir engel var. Parçalanan damarlardan sızan kan… Sızıntı az gibi gözükse de, bu damarlardan her saniye 5 milyon kadar alyuvar, 10 bin kadar akyuvar vücut dışına akıyor. Bu kaybın bir şekilde önlenmesi gerek.
Sızıntılar Kapatın!
Hasar bölgesindeki bir kanamanın durdurulmasında bir protein grubu önemli görev üstleniyor: Kolajen’ler… Metin’in vücudundaki hemen hemen her bölgede kolajen adlı proteinleri bulmak mümkün. Nitekim, maket bıçağı dermis’i parçalarken de bu kolajen proteinleri ile karşılaşmıştı. Bu proteinler, vücut dokuları içinde bir çelik halat görevi görerek yapısal bütünlük sağlıyor.
Normal koşullarda, dokular içerisinde bulunan kolajenler, damar içinde dolaşan kan ile hiç temas etmiyor. Ta ki, o damarlar yırtılıp, damar dışına yani doku içerisine kan sızmaya başlayana kadar…
Kanın içerisinde yer alan trombosit adı verilen hücreler, kolajen proteinlerine değdiği anda, bir şeylerin ters gittiği anlaşılıyor. Kolajene temas eden o trombositlerden şu cümleleri duyuyoruz: “Bir dakika bu kolajen de nereden çıktı? Demek ki ben artık damar içinde değilim. Demek ki bir sızıntı var. Benim bu sızıntıyı durdurmam gerek. “. Bu hücreler, temas ettiği kolajen proteinine sıkıca tutunuyor. Hasar bölgesindeki tüm trombositler de benzer yollarla, kolajenlere yapışarak orada bir kümeleşme gerçekleştiriyor. Ancak bu kümeleşme yeterli değil… Yara açılalı şimdiden 5 dakika oldu ve hala sızıntı devam ediyor. Artık bu sızıntının kapatılması için Metin’in vücudunun daha büyük kozları oynamak gerek: Fibrinojen‘leri…
Kan plazmasının neredeyse %5’ini oluşturan büyük bir protein topluluğu fibrinojen‘ler. Normal koşullarda kan içerisinde çözünmüş şekilde dolaşan bu proteinler, hasar bölgesine geldiğinde, çevresel uyarıların yardımı ile fibrin adı verilen başka bir proteine dönüştürülüyor. Fibrin, kanda çözünmüyor ve hasarlı bölge üzerinde bir ağ şeklinde çökerek sarıyor. Gelecek günlerde, Metin’in habire koparmak için uğraşacağı yara kabuğunun da bu şekilde temelleri atılmış oluyor.
Yara oluşalı 10 dakika oldu. Ve sızıntılar büyük ölçüde kapatıldı. Bu noktada yara oluşumu sırasında parçalanan hücrelerden çıkan thromboxan ve prostaglandin gibi moleküller, o bölgedeki damarlar büzüşmesine neden oluyor. Bu sayede hasarlı bölgedeki kan akışı da azalıyor. 15.dakikada kan sızıntıları büyük ölçüde duruyor. Ve nihayet Metin’in ağlaması da…
Olay Yeri İnceleme
Daralan damarlar her ne kadar kanamayı azaltsa da, Metin’in artık daha önemli bir sorunu var: Enfeksiyon.
Metin’in kendini kestiği o maket bıçağı, alındığından beri sokağa, okul bahçesine, banyoya defalarca düştü. Şu anda üzerinde onlarca farklı türde mikroorganizma ve spor yer alıyor. Normalde, Metin’in derisi bu organizmalara karşı müthiş bir savunma sağlasa da, maket bıçağı, bu mikroplar için çok iyi bir arka kapı oluşturdu. Bu sayede, bu mikroorganizmalar, tüm savunma katmanlarını geçip hassas bölgelere doğrudan girebiliyor. Metin’in vücudunun acilen bir şey yapması gerek.
Metin’in savunma sisteminin en önemli elemanlarından biri Nötrofil’ler, olay yerine gelmek üzere… Ancak, bölgedeki damarlar daraldığı için akış da oldukça kısıtlı. Sızıntı kapandıktan sonra (20. dakika itibari ile) trombositler’den Histamin adlı kimyasal salgılanmaya başlıyor. Bu molekül daralan damarları genişletiyor. Bu sayede, o bölgeye kan akışı artmaya başlıyor. Metin’in yarasının etrafındaki kızarıklığın sebebi de, genişleyen damarlar ile birlikte artan kan akışı…
Metin, yarasındaki kızarıklığın yanı sıra, çevre bölgenin de hafifçe şiştiğini farkediyor. Bu şişikliğin sebebi de yine histamin. Çünkü bu kimyasal, aynı zamanda damarların geçirgenliğini artırıyor. Bu geçiş, savunma hücrelerinin dolaşım sisteminden çıkıp hasarlı dokulara girmesini kolaylaştırıyor. Ancak, artan geçirgenlik yüzünden, kandaki suyun bir kısmı da dokulara geçiyor ve yara çevresi hafifçe şişiyor.
Savunma Sistemi Olay Yerinde!
Yaranın oluşmasından yaklaşık 1 saat geçti. Ve genişleyen damarlar sayesinde savunma hücreleri de artık dokudaki yerlerini almaya başlıyor. Vücudun surları (üst deri) düştükten sonraki, en önemli savunma hattı nötrofil’ler… Bu hücreler, önümüzdeki 2 gün boyunca hasar yerindeki aktif rol alacak. Ve yapmaları gereken çok iş var. Nötrofiller, önümüzdeki bu 2 gün boyunca, hasar bölgesindeki ölü dokuların parçalanması ve yokedilmesinde, bölgedeki yabancı bakterilerin yok edilmesinde, ölü bakterilerin ortamdan alınmasında görev alacak. Görevlerinin sonunda ise intihar edip hayatlarını sonlandıracaklar. Metin, hücrelerinin bu fedakarlıklarını belki de hiç bilmeyecek.
Yaranın oluşmasının ardından 2 gün geçti… Artık, nötrofillerin görevini makrofaj adı verilen başka bir hücre grubu alıyor. Dalaktan gelen bu hücreler tam anlamıyla bir obur. Önüne gelen her türlü yabancı dokuyu ister bakteri olsun ister ölü doku olsun, yutan ve sindiren bir hücre türü. Makrofajlar aynı zamanda ortamda bulunan damar çevresindeki pıhtı çökeltilerini de sindirirerek hasar bölgesindeki kan akışını eski haline getirmeye yardımcı oluyor. Bu savunma görevlerinin yanı sıra, makrofajlar, salgıladığı büyüme faktörleri ile onarım ve yenilemeden sorumlu bazı hücreleri de yara bölgesine çekiyor.
Küllerinden Doğan Damarlar
Gelecek günlerde yaranın derin ve üst kısımları tamir edilerek kapanacak. Ancak bu kapama süreci, yüksek miktarda oksikene, enerjiye ve ham maddeye ihtiyaç duyuyor. Gerekli olan bu maddelerin taşınmasını sağlayacak tek kaynak olan damarların çoğu da parçalanmış ve kesilmiş durumda. Tamirin ilk basamağında hasarlı bölgeye yeni damar yollarının açılması gerek.
Metin, parmağını keseli 3 gün oldu. Bu süreç içinde sızıntılar kapatıldı. Olası enfeksiyonlar başlamadan bitirildi. Şimdi ise onarım zamanı. Onarım süreci, hasarlı bölgeye fibroblast adı verilen hücrelerin gelmesi ile başlıyor. Bu hücreler, çevredeki hasar görmemiş damarların, yeni damar yolları oluşturmasını, dallanmasını tetikliyor. Çevredeki damarlar, oksijen açısından aç yerlere uzantılar oluşturuyor. Bu süreçte yara kabuğundan ve hasarlı dokudan gelen sinyalleri takip ediyorlar. Angiogenez adı verilen damar oluşumunun arttığı bu süreçte, Metin’in yara bölgesi de kırmızı-pembe bir renk alıyor. Hasarlı bölgedeki oksijen miktarı normal seviyelere yükseldiğinde ise damar oluşumu durduruluyor.
Yapı İskeletinin Kurulması
Damarlar oluşurken, aktif onarım süreci de başlıyor. Yaranın oluşumundan tam 1 hafta geçti. Şu anda, hasarlı bölgedeki hücrelerin büyük bir çoğunluğunu, fibroblast oluşturuyor. Bunlar oldukça hareketli hücreler. Açılan yaranın iki duvarı arasında gidip geliyor. Ve bu hareket sırasında, bir örümcek gibi fibrin moleküllerinden bir ağ oluşturuyor. Bu ağ, zayıflamış olan hasarlı bölgenin tekrar açılmasını önlenmesine yardımcı olsa da yeterli değil. Yaranın stabil halde kalması için daha güçlü proteinlere ihtiyaç var. Kolajenlere…
Bir süreden sonra, fibroblast‘lar hasarlı bölgede kolajen proteinleri de oluşturmaya başlıyor. Bu proteinler aynı zamanda, yara kapanırken yeni oluşacak hücreler tutunacak bir yüzey sağlayacak; Fibroblast hücrelerinin yara içinde bir yapı iskeleti üzerinde onarım gerçekleşecek.
İnşaat Mahaline Yaklaşmayın!
Şu anda, yara kabuğunun altı tamamen lifsi yapılar ve yeni oluşan damarlar ile dolu. Bu kabuk yakın zamanda düşecek ve o zamana kadar bu damarların üstünün epitel doku ile kapanması gerek. Bu kapanma sürecinde, çok tanıdık bir hücre grubu işe başlıyor. Kerationositler… Hani ilk bölümde, bıçağın kesmeye ilk başladığı epitel hücreleri… Şimdi bu hücreler çekildikleri bölgeye geri dönüyorlar. Büyük bir keratinosit göçü başlıyor.
Yaranın hemen yanındaki sağlıklı bölgelerden, keratinositler, kesik bölgesine doğru göç ediyor. Lifsi yapının üstüne ve yara kabuğunun tam altına doğru. Bu hücreler, göç sırasında şekillerini değiştirerek daha geniş ve ince bir yapıya sahip oluyor. Amaçları az sayıda hücre ile daha büyük bir alanı kapatabilmek. Yara kapanırken, bir diğer göç dalgası da öncekinin üzerini kaplıyor. Bu şekilde yara bölgesi kat kat kapanıyor.
Keratonsitler yarayı kapadıkça, yara kabuğu ile hemen alttaki lifsi yapıyı birbirine bağlayan dokular birbirinden ayrılıyor. Bu hücreler, aynı zamanda yolları üzerindeki kabuğu da parçalıyor. Metin, yerinden oynayan bu yara kabuğunu çok yakın zamanda oradan çekip çıkaracak.
Şu ana kadar yaranın üstünün kapanması sadece çevre bölgelerden gelen göçlerle meydana geliyor. Yaranın üstünde herhangi bir hücre bölünmesi gerçekleşmiyor. Yara tamamen iyileştikten sonra, bu bölgede de normal bölünme işlemleri görülmeye başlanacak.
Çevre bölgelerden göç eden keratinositler, yaranın tam ortasında buluştuğu anda göç artık sona eriyor. Metin’in yarasının üstü nihayet kapandı.
Bir Yara Kapanıyor!
Maket bıçağı, Metin’in elinde 5 milimetre genişliğinde bir yara oluşturmuştu. Bu yaranın üstü kapanmış olsa da bu kadarlık bir genişlik kabul edilemez. Bu yara bölgesinin büzülmesi, kesik bölgenin birbirine yanaştırılması gerekiyor.
Yaranın iki duvarının birbirine yanaştırılması için yine fibroblast’lar görev alıyor. Bu hücreler, yaranın üstü kapandıktan sonra, miyofibroblast adı verilen ve kas hücresine benzeyen başka bir hücreye dönüşüyor. Kas hücresi gibi kısalıp uzayabilen, aynı zamanda göç edebilen bu hücreler, yaranın içindeki birbirine bakan duvarlara veya lifsi ağa tutunuyor. Tutunma sonrasında, tüm miyofibroblastlar kasılarak, yaranın iki duvarını birbirine doğru çekmeye başlıyor. Bu süreçte, Metin’in yarası her gün 0.75 mm daha daralıyor. Yara normal ölçülere geldiğinde bu hücreler de intihar ederek ortamdan ayrılıyor.
Olgunlaşma Dönemi
Metin parmağını keseli 10 gün oldu. Yara kabuğu düştü ve yarası da kapandı. Metin görmese de, vücudun içeride yaptığı işler daha devam ediyor. Yara içinde, hızlıca ve rastgele yayılmış olan kolajen lifleri, yerlerini daha düzenli şekilde dizilmiş liflere bırakıyor. Yaranın fiziksel direnci de düzenli liflerin oluşturulması ile gittikçe artıyor. 3 ay içerisinde yara bölgesi, diğer dokuların direnme gücünün %50’sine varacak. Birkaç yıl içinde sağlıklı derisinin gücünün %80’ine ulaşacak.
Son
Metin’in başparmağının 10 gün süren macerası, bu noktada son buluyor. Oldukça basitleştirilerek anlatılan bu onarım süreci, Metin’in bilincinden tamamen bağımsız şekilde gerçekleşti. Metin okulda derslerine devam ederken, uyurken, televizyon izlerken, vücudu 1 santimetrekarelik alanda müthiş bir kriz yönetimi gerçekleştirdi. Bir sakarlık ile başlayan sorun, problemsiz şekilde atlatıldı. Benzer onarım süreci, daha yüzlerce defa tekrarlanacak. Metin’in vücudunda da… Sizin vücudunuzda da… Tüm hepsi sizin hayatına devam edebilmesi için… Vücudunuza iyi bakın, çünkü o size çok iyi bakıyor.
Kaynaklar: Wikipedia/Wound Healing: http://en.wikipedia.org/wiki/Wound_healing MedScape/Wound: http://emedicine.medscape.com/article/1298129-overview Cawc.net/Principles of Wound Healing: http://cawc.net/images/uploads/Principles-of-Wound-Healing.pdf Tissue Regeneration: http://en.wikipedia.org/wiki/Regeneration_(biology)#Tissues_and_organs Fotoğraflar: Yara Kesit Fotoğrafı: http://www.vetmed.vt.edu/education/curriculum/vm8054/labs/lab5/…
Çok güzel,karmaşık bir konuyu ne kadar anlaşılır hale getirmişsiniz..Gülümseyerek anladım ,kutlarım
Çok açıklayıcı ve sade bir anlatım, teşekkürler.