Lodos’u biraz araştırdığımızda, karşımıza güneybatı yönünden esen masum bir rüzgar çıkıyor. Ancak bu masumiyet aslında pek çok olumsuzluğu da barındırıyor. Yapısı gereği Lodos, estiği bölgelerde aşağıya doğru bir basınç oluşturmakta, dolayısıyla da bacalardan çıkan gazların salınımını engellemektedir. Haberlerde kesin denk gelmişsinizdir; spikerler Lodos uyarısı yaptığı zaman sobayla ısınan kişileri özellikle uyarırlar, çünkü en büyük risk grubunu onlar oluşturur. Her yıl yüzlerce kişi bu uyarıları dikkate almadığı için bir nevi ihmalkârlıklarından dolayı hayata veda ediyor. Olayların perde arkasındaysa çok sinsi bir gaz çıkıyor karşımıza: Karbonmonoksit (CO).
Sinsi bir gaz deniyor, çünkü karbonmonoksitin herhangi bir rengi, tadı, kokusu yok ve maruz kalmış kişiler durumu ancak zehirlenmenin son safhalarında farkedebiliyor. Belirtilerse baş dönmesi, aşırı halsizlik (uyku hali), görme bozuklukları, nefes alma güçlüğü vb. şekillerde ortaya çıktığından, bu zor anda yardım istemek neredeyse imkansızlaşıyor. Ne hareket edebilmek mümkün, ne de bağırabilmek…
Karbonmonoksit nasıl oluşur?
Karbonmonoksit, kısaca CO, yanma tepkimesi ile açığa çıkar. Yanma tepkimesi herhangi bir molekülün oksijen gazıyla tepkimeye girmesi ve ısı açığa çıkarması şeklinde özetlenebilir. Yapısında bolca karbon bulunduran kömür ve petrol türevi yakıtların (lpg, doğalgaz vb.) yakılması sonrasında oluşan tepkime dizilerini en basit haliyle şu şekilde formüle edebiliriz:
C (g)+ O2 (g) –> CO2 (g)
Ancak tepkime dizileri her zaman CO2 (Karbondioksit) gazının açığa çıkmasıyla sonuçlanmaz; bazılarında tam yanma gerçekleşmez ve CO2 yerine CO gazı açığa çıkar. Evlerimizde amacımız ısınmak olduğu için biz işin bu kısmıyla pek ilgilenmeyiz tabi ki, ama yanma sonrasında açığa çıkan dumanın yüksek oranda CO ve CO2 gazlarını içermesi bazen bizlere problem çıkarabilir.
… ve Lodos devreye girer.
Lodos’un etkili olduğu günlerde baca işlevini yerine getiremeyebilir, başta da bahsettiğimiz üzere Lodos aşağı doğru bir basınç oluşturduğu için baca gazlarını geri teper. Ancak bu geri tepme, yoğunluğuna bağlı olarak sadece dumanlı yani gözün görebileceği şekilde gerçekleşmez. Siz farkında olmadan bacadan geri dönen gazları solumaya başlarsınız, bir noktadan sonra rahatsızlıklar görülmeye başlar: baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, uyuşukluk ya da bulantılar.
Karbonmonoksit vücudumuzu ne şekilde etkiler?
Karbonmonoksit, onu soluduğumuz anda akciğerlerimiz üzerinden kanımıza geçer. Normal şartlarda akciğerlerimiz oksijence bol temiz havayı alyuvarlarımızla buluşturur, ancak CO soluduğumuz anda alyuvarlarımızdaki hemoglobin molekülleri oksijen yerine CO ile birleşir. Çünkü CO gazı hemoglobine oksijenden daha kolay bağlanır. Akciğerlerimizde bulunan tüm CO molekülleri bitmeden O2 molekülleri hemoglobine bağlanamaz. Bu nedenle kanımızda oksihemoglobinler yerine karboksihemoglobinler çoğalmaya başlar. Maruz kaldığımız süre boyunca alyuvarlarımızdaki hemoglobinler oksijen yerine CO taşırlar ve hücrelerimize oksijen taşıyamadıkları için hücrelerimiz bir bir ölmeye başlar. Bu hücre ölümleri kendini ilk merkezi sinir sistemi üzerinde gösterdiğinden vücudumuzun ilk tepkisi baş dönmesi ile baş ağrısıdır.
İşin ciddiyeti beyin hücrelerinin oksijensiz kalması sonucunda ortaya çıkar. Belirli bir seviyeden sonra hasta, müdahale ile kurtarılsa dahi beyin hücrelerinde ölüm gerçekleştiği için vücutta tahmin edilemeyecek türde geri dönüşü olmayan hasarlar oluşabilir.
Karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybeden insanların çoğu bu gaza gece, uykuları esnasında maruz kaldıkları için hiçbir şey anlamadan hayata gözlerini yumarlar.
Hemoglobinin %20’si karboksihemoglobine dönüştüğü anda vücudumuzdan ilk sinyaller gelir:
- baş ağrısı,
- baş dönmesi,
- bulantı,
- kusma,
- taşikardi ve kan basıncı yükselmesi,
- kulak çınlaması,
- dalgınlık,
- genel bitkinlik,
- bazen kas krampları,
- ciltte kiraz kırmızısı renk
Oran %50’ye vardığında bilinç kaybı oluşur; %60-70 civarlarındaysa ölüm gerçekleşir.
Zehirlenme olayları başka ne şekilde gerçekleşebilir?
Bu olay sadece soba ile ısınan evlerin dışında şofben kullanımında da görülebilir. Bunun haricinde araba ile jeneratörlerden çıkan egzoz gazları da CO barındırır (benzinli motorlarda daha çok, dizel motorlarda daha az). Bu nedenle kapalı park alanları, feribotlar veya motor onarımı, bakımı yapılan yerler de risk bölgeleridir.
Ne gibi önlemler alınabilir?
CO zehirlenmelerinin önüne geçmenin en kolay yolu CO dedektörü kullanmaktır. Sızıntı ihtimali olan bir yerin en yüksek noktasına yerleştireceğiniz bir dedektör hayatınızı kurtarmanın en kolay yoludur. Bunun dışında baca temizlikleri, bakımları zamanında yapılmalı ve özellikle Aralık aylarında olası lodos uyarılarını göz ardı etmemek gerekli. Bacaların uçlarına takabileceğiniz döner bacalar da çıkan gazların dışarı atılmasını sağlarken rüzgarın geri tepmesine engel olur (Şekil 3).
İlk müdahale ve sonrası için ne yapılabilir?
Olası bir zehirlenmede yapılacaklar şu şekilde sıralanabilir:
- Kişinin olay mahallinden uzaklaştırılması,
- Temiz havaya çıkarılması,
- Hastanın battaniye ile sarılarak vücut ısısının korunması,
- Acil sağlık hizmetlerine haber verilmesi,
- Ambulans gelene kadar solunumu engelleyebilecek ağız ve burundaki kusmuk, balgam gibi maddelerin temizlenmesi,
- En yakın sağlık kurumuna hastanın nakledilmesinin sağlanması.
Bunun dışında karbonmonoksit zehirlenmesinin mutlaka hastanede tedavi edilmesi gerektiğini ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı, (ücretsiz) 114 Zehir Danışma Merkezi’nin telefon numarası aranılarak zehirlenmelerde yapılacak ilk yardım hakkındaki gerekli bilgilerin alınabileceğini çevrenizdeki insanlarla paylaşabilirsiniz.
Lodos’un sadece güneybatıdan esen ve sıcaklığı artıran bir rüzgar olarak anılması dileğiyle…
Yararlanılan kaynaklar:
- http://tr.wikipedia.org/wiki/Lodos
- http://www.sciencedaily.com/releases/2012/11/121112171217.htm
- http://www.pendikdevlethastanesi.gov.tr/news.php?ID=24
- http://www.cdc.gov/co/faqs.htm
- http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=382354&kn=7&ka=4&kb=7
- http://tr.wikipedia.org/wiki/Karbonmonoksit
- http://tr.wikipedia.org/wiki/Karbon_monoksit_dedekt%C3%B6r%C3%BC
Öncelikle bilgilendirici yazınız için çok teşekkürler Murat Bey. Ellerinize sağlık. Yalnız merak ettiğim bir şey var; CO sadece fosil yakıtlarda mı açığa çıkıyor. Odun, kağıt veya petrol türevi olmayan başka bir malzeme yanarkende aynı tehlike varmıdır?
Merhaba Ahmet Bey, öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Sorunuza gelirsek, bildiğiniz üzre karbonmonoksit oluşumu için karbon ve oksijen gerekiyor. Karbon, oksijen ve hidrojen elementleri de organik bileşiklerde bulunur. Organik bileşiklerdeki her yanma olayında CO açığa çıkabilir fakat iz miktarda olacaktır çünkü fosil yakıtlardaki kadar karbonca zengin değildirler. Bu nedenle aynı tehlikeden söz edemeyiz. Bu tür yanmalar sonucunda yazıda belirtilen düşük seviyelere uzun süreli maruziyet belirtileri gözlenebilir; dikkatli olmakta yarar var.
Cevap için çok teşekkürler Murat Bey. Bu arada size ve sevdiklerinize nice mutlu yıllar dilerim.
Ciddi anlamda faydalı bilgi paylaşılmış, teşekkürü borç bilirim.
Öncelikle bu güzel yazılarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim… Hepsi birbirinden keyifli bir çırpıda okunabilen aynı zamanda bir o kadar da aydınlatıcı yazılar… Bu yazıyı okuyunca üniversitedeki biyokimya hocam geldi aklıma… Kendisi ısrarla “Sobadan sızan gazla zehirlendi” teriminden nefret ederdi… Ölümün asıl sebebi oksijensizlik derdi… Sizce de bu da dahil bütün ölümlerin sebebi oksijensizlik değil midir?
Bütün ölümlerin sebebi oksijensizliktir diyemeyiz, sadece gaz zehirlenmelerinin temel nedeni oksijensizliktir diyebiliriz. Hocanızın söylemi “Neden?” sorusunu yanıtlarken sobadan çıkan gaz ise “Nasıl?” sorusuna cevap oluyor. Haberler sadece yaşanan olayların nasıl yaşandığını iletir ve konuyu işin uzmanlarına devrederler, işin nedenleriyse uzmanlarca araştırılır. Hocanız aklınızda kalması açısından bu tür bir örneklemeye gitmiş sanırım:) Ölümün pek çok sebebi olabilir; sadece şu anda aklıma gelenler bile epeyce var: açlık, aşırı soğuk/sıcak, aşırı kilo(yağlanma) veya zayıflık, kaza veya darbelerle hayati organların işlevini yerine getirememesi, kan kaybı, kalp krizi, bağışıklık sisteminin çökmesi(hastalıklara karşı koyamama), iç kanamalar vs vs. Yazılarımızı beğenmenize sevindim; bu tür geri dönüşler bizim için birer motivasyon kaynağı, bildiriminiz için asıl biz teşekkür ederiz.
Murat Bey,
Öncelikle bilgilendirici yazınız için teşekkürler. Gerçi üzerinden bayağı bir zaman geçmiş ama yinede internette yazınıza rastlayınca sormak istedim. Kağıt yakınca çıkan dumandan karbonmonoksit ya da başka zararlı gazlar çıkar mı insan sağlığına zarar verecek? Gerçi yapıca karbon bakımından zengin değillerdir demişsiniz ama ben maruz kalınca aklıma takıldı ve bir kimya mühendisi olarakta sizin değerli görüşlerinizi öğrenmek istedim. Görüşmek üzere…
Zaman zaman geriye dönük yorumları kontrol ediyorum; şans eseri sorunuza rastladım:) Temel olarak selülozdan oluşan kağıt yandığında buna bağlı olarak karbonmonoksit, karbondioksit ve su açığa çıkar. Kağıdın yapımında kullanılan kimyasalların da oksijen ile reaksiyona girmesi sonucunda saydığımız üç bileşikten nispet olarak çok daha düşük(azımsanacak) miktarda gazlar açığa çıkacaktır. Bu kimyasallar hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz bu siteye göz atabilirsiniz: http://www.e-kimya.com/kagit-hammadesi-ve-hamurunun-uretimi.html Elbette, yanan kağıdın miktarı karbonmonoksit maruziyetini değiştireceği için yaşadığınız durumdaki etkileri sizin tahmin etmeniz gerekecek. Havadaki oksijen, azot ve diğer gazların oranlarını teorik olarak biliyoruz; çevremizde herhangi bir yangın neticesinde oluşan her türlü duman, bu havanın kalitesini düşüreceğinden sağlığımızı tehdit edecek boyutlara varabilir. Dikkatli olmakta yarar var. Bizi takip etmeye devam edin lütfen:)