1990 yılının Ağustos ayında Vittorio Gallase, Giacomo Rizzolatti ve ekibi makak maymunlarının beyinlerini incelerken ilginç bir durum dikkatlerini çekti: Maymunun üzüme uzanırken uyarılan nöronu, bir başkası üzüme uzanınca da uyarılıyordu.
Gallase ve Rizzolatti makak maymunun beynine, saç teli kalınlığında bir elektrot yerleştirmiş ve sinir hücresi etkinleşir etkinleşmez elektrottan ölçülen zayıf akımı güçlendirmişlerdi. Daha sonra bu akım hoparlörle bir sese dönüştürülmüş ve bir osiloskopun ekranında yeşil bir çizgi olarak görünmüştü. Maymun üzüme uzandığında da başkasının üzüme uzandığını gördüğünde de aynı nöron uyarılıyordu ve aynı sesler duyuluyordu.
Bu olay bilim dünyasında yeni bir buluşun sinyalleriydi. Birçok bilim adamı bu olayı yakından incelemeye başladılar, benzer deneyler yaptılar ve ayna nöronlarını keşfettiler. Daha sonra başka bilim adamları da ayna nöronlarıyla ilgili yeni deneylerle ayna nöronlarının özelliklerini detaylandırdılar.
Maymunlar üzerinde çalışan bir diğer bilim adamı Christian Keysers da bunlardan biriydi. Bir deneyinde maymunun önüne fıstık koydu ve maymun fıstığı alırken nöronun uyarıldığını amplifikatörden duydu. Maymunun fıstığı alırken uyarılan nöronu, deneyi yapan Keysers de fıstığa uzanınca uyarıldı. Bunun üzerine Keysers fıstığı diğer eliyle maymuna göre farklı bir açıdan aldı ve yine aynı nöron uyarıldı. Keysers ayna nöronlarıyla ilgili yeni bir bilgi keşfetmişti: Ayna nöronları eylemin nasıl yapıldığıyla değil, sadece yapılıp yapılmadığıyla ilgilenir.
Keysers’in bir diğer deneyi şöyleydi: Maymunun görmeyeceği şekilde arkasında bir kâğıt yırttı ve çıkan sesle birlikte maymunun beyninde bir nöron uyarıldı. Daha sonra maymuna ıslak bir kâğıt verildi. Islak kâğıttan ses çıkmayacağı için nöronun vereceği tepki çok önemliydi. Maymun ıslak kâğıdı yırtarken de aynı nöron uyarıldı. Keysers yeni bir şeydaha keşfetmişti: Ayna nöronları beynimizin görsel, işitsel ve motor bölümlerini birleştirerek cevap veriyor, bir başka deyişle ayna nöronları görme, ses ve eylem uygulamasını birleştiriyor.
Makak maymunları üzerinde yapılan deneyler insanlar üzerinde de yapıldı ve aynı sistemin insanlarda da bulunduğu görüldü: Ayna nöronları başkalarının yaptığı eylemleri, sanki biz yapıyormuşuz gibi algılamamızı sağlıyor ve beynin ilgili nöronlarını uyarıyor.
Bir deneyde bir grup katılımcıdan somurtmaları ve biraz öfkeli görünmeleri istendi, karşılarındaki katılımcılarının ise benzer yüz ifadelerine sahip oldukları ve benzer duyguları hissettikleri rapor edildi. Daha sonra katılımcılardan gülümsemeleri ve mutlu olmaları istendi. Bu deneyde de karşılarındaki katılımcıların aynı şekilde benzer yüz ifadelerine sahip oldukları ve benzer duyguları hissettikleri bildirildi. Bu nedenle ayna nöronları bir nevi “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” atasözünü doğrular niteliktedir. Çünkü çevremizdeki insanların ruh halleri ve eylemleri ayna nöronları aracılığıyla kopyalanıyor ve aynı duyguları hissetmiş, aynı eylemleri yapmış gibi oluyoruz. Bu durumla ilgili olarak Keysers ne kadar çok tecrübe sahibiysek karşımızdakileri o kadar iyi algılayabileceğimizi belirtiyor.
Keysers’e göre ayna nöronlarının bir diğer faydası ise herhangi bir spor dalındaki temel hareket ve etkinlikleri algılamamızı sağlamalarıdır. Yalnız, Keysers ayna nöronları aracılığıyla bir spor dalında ilk defa öğrendiğimiz hareketlerin ancak temel özelliklerini algılayabilecekken eğitimli olduğumuz alanlardaki hareketleri daha kapsamlı algılayabileceğimizi belirtiyor. Buna ek olarak, Keysers bir eylemi nasıl yapacağımızı öğrenmenin algımızı da değiştireceğini söylüyor.
Ayrıca Keysers ayna nöronları sayesinde karşımızdakilerle empati kurabildiğimizi belirtiyor. Örneğin, elini kesen birini gördüğümüzde o acının benzerini biz de hissederiz, çünkü ayna nöronları gördüklerini kendi deneyimlerimizle eşleştirir ve benzer duyguyu bizlere yaşatır.
Özetle şunu belirtmeliyiz ki ayna nöronları aracılığıyla biz çevremizi etkiliyoruz, çevremiz de bizi etkiliyor. Bu nedenle hem kendimizin hem de karşımızdakilerin eylem ve duygularına dikkat etmekte yarar var.
Kaynak
Keysers, Christian. Empatik Beyin. Çev. Aybey Eper. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2011.
[box type=”shadow”] Konuk Yazar Hakkında:Tayfun Soylu
Celal Bayar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olan Soylu, özellikle insan beyni ve psikolojisiyle ilgileniyor.
[/box]
Yorum Ekle