Test pilotu, havacılık mühendisi, astronot, Apollo 11’in komutanı, Ay’a ayak basan ilk insan Neil Armstrong 25 Ağustos 2012’de, kalp ameliyatından kaynaklanan komplikasyonlar sonucunda 82 yaşında hayatını kaybetti.
Neil Armstrong 5 Ağustos 1930’da ABD’nin Ohio eyaletinin Wapakoneta şehrinde doğdu. Pilotluğa ilgisi çok genç yaşta başladı. Bölge havaalanında uçuş dersleri aldı ve 15 yaşında, henüz sürücü belgesi yokken, pilot sertifikası aldı. 1947’de Purdue Üniversitesi’nin havacılık mühendisliği bölümüne girdi. Kore Savaşı’nda görevlendirilmesi yüzünden ancak 1955’de mezun olabildi.
1949 başında askere çağrıldı ve 18 aylık bir eğitimden sonra Deniz Kuvvetleri pilotu oldu. 1951’de Kore Savaşı’nda görevlendirildi, 78 uçuş görevi tamamladı. 1952’de Deniz Kuvvetleri’nden ayrıldı ve eğitimini tamamlamak üzere Purdue’ya döndü.
Mezuniyetinin ardından deneme pilotu olarak çalışmaya karar verdi. NASA’nın selefi olan NACA (National Advisory Committee for Aeronautics) kurumuna katıldı. Birçok deneysel uçağın yanı sıra, ünlü X-15 roket uçağını da uçurdu. Mühendislik bilgisi ile deneysel araçların gelişimine katkıda bulundu. Kariyeri boyunca jetler, roketler, helikopterler ve planörler dahil olmak üzere ikiyüzden fazla değişik hava aracı kullandı.
1962 yılında astronot statüsüne atandı. Gemini 8 görevinde komuta pilotu olarak 1966’da iki uzay aracının ilk başarılı birleşmesini gerçekleştirdi. Zor durumlarda soğukkanlı düşünebilme yeteneği, tecrübesi ve birikimi sayesinde Ay uçuşlarına katılacak küçük bir astronot grubuna dahil oldu. Apollo 8 uçuşu için yedek komutan görevinin ardından, insanlı ilk Ay inişi olacak olan Apollo 11 görevinin komutanlığına atandı.
Apollo 11 uçuşu 16 Temmuz 1969’da başladı. Armstrong, Edwin “Buzz” Aldrin ve Michael Collins’i taşıyan modül 20 Temmuz’da Ay’a vardı. Armstrong ve Aldrin Ay Modülü ile yüzeye indiler, Collins ise dönüşlerinde onları karşılamak üzere yörüngede kaldı.
Ay Modülü, inecek uygun bir yer aramanın uzun sürmesi yüzünden yakıtı bitmek üzereyken, UTC (Greenwich saati) ile 20:17’de Ay yüzeyine indi. Armstrong Dünya’ya “Houston, burası Sükûnet Üssü. Kartal kondu.” mesajını gönderdi. (“Sükûnet Üssü” ismini Armstrong uydurmuştu. Bu terim sonradan Uluslararası Astronomi Birliği tarafından bölgenin ismi olarak tanındı.)
Önceden kararlaştırıldığı şekilde modülden önce Armstrong çıktı. Merdivenin son basamağına gelince kısaca durup yüzeyi tarif etti: “Çok ince taneli, neredeyse pudra gibi. Şimdi iniyorum…” Sol ayağıyla attığı ilk adımın ardından, kendisini dinleyen yaklaşık 450 milyon Dünyalıya o ünlü sözünü söyledi: “Bir insan için küçük bir adım, insanlık için dev bir sıçrayış.”
Yirmi dakika sonra Aldrin de Ay’a ayak bastı. Astronotlar iniş noktasına bir plaket bıraktılar, ABD bayrağını diktiler, 20 kg taş örneği topladılar ve üç tane bilimsel araştırma cihazı kurdular. Son olarak Armstrong 60 metre uzaktaki bir kratere yürüdü ve oraya, hayatını kaybeden Sovyet kozmonotları Yuri Gagarin ve Vladimir Komarov ile Apollo 1 astronotları Gus Grissom, Ed White ve Roger B. Chaffee anısına bir paket bıraktı. Astronotlar iki buçuk saati araç dışında olmak üzere ay yüzeyinde toplam 21 saat 37 dakika zaman geçirdiler.
Yürüyüş sırasında Armstrong ne ezan sesi duydu, ne de “iyi şanslar Bay Gorsky” dedi.
Dünyaya döndükten sonra Armstrong tekrar uzaya çıkmadı. Astronot olmadan önce başladığı lisansüstü çalışmalarını Apollo 11’in teknik özellikleri hakkında yazdığı bir tezle tamamladı ve 1970’de University of Southern California’nın Havacılık Mühendisliği bölümünden yüksek lisans derecesi aldı. 1970’de Apollo 13 arızasını inceleyen komisyona katıldı.
Kısa bir süre idari görevler üstlendikten sonra 1971’de NASA’dan emekli oldu. Doğduğu Ohio eyaletine döndü ve Cincinatti Üniversitesi’nde Havacılık Mühendisliği Üniversite Profesörü ünvanıyla ders vermeye başladı. 1979’da, sebebini açıklamadan bu görevden istifa etti. İş hayatına girdi.
1986’da Challenger faciasını inceleyen komisyona başkan yardımcısı olarak atandı. Ünlü fizikçi RichardFeynman da aynı komisyonun üyesiydi.
Hayatı boyunca birçok ödül ve ünvan kazandı. Dünyada birçok okul, cadde ve binanın yanı sıra, Apollo 11’in iniş noktasından elli kilometre uzaktaki Armstrong krateri ve 6469 Armstrong asteroidi onun adını taşır. 2010’da yapılan bir ankette en sevilen uzay kahramanı seçildi.
Hayatının sonuna kadar takdir edilerek yaşadı, fakat şöhreti onu rahatsız ediyordu. Her zaman alçakgönüllü ve sessiz olmayı tercih etti. Bir konuşmasında kendini “beyaz çoraplı, cep koruyuculu, termodinamiğin ikinci kanununa saygılı, buhar çizelgelerinde pişmiş, serbest cisim diyagramlarına aşık, Laplace ile dönüşmüş ve sıkıştırılabilir akışla güdülen bir inek mühendis” diye tarif etmişti.
Bu alçakgönüllüğüne rağmen, NASA yöneticisi Charles Bolden‘in dediği gibi, tarih kitapları var olduğu sürece Neil Armstrong onların içinde yer alacak ve dünyamızın ötesine insanlığın ilk küçük adımını atan kişi olarak hatırlanacak.
Ailesi, Armstrong’un ölümünün ardından yaptığı açıklamayı şöyle bitiriyor: “Neil’in hatırası için ne yapabileceğini soranlardan basit bir ricamız var. Onun hizmet anlayışını, başarılarını ve alçakgönüllüğünü örnek alın, ve bulutsuz bir gecede dışarıya çıkıp Ay’ın yukarıdan size gülümsediğini gördüğünüzde Neil Armstrong’u düşünün ve ona bir göz kırpın.”
Harika bir yazı olmuş Kaan Bey. Ellerinize sağlık. Ezan ve çocukluk komşusu Bay Gorsky ile alakalı efsanelerin çıkış sebebini de bir öğrenebilseydik harika olurdu. Önümüzdeki günlerde sizden veya siteniz yazarlarından yalansavar.org’ta da bu konu hakkında bir yazı bekliyoruz.
Teşekkür ederim.
Snopes.com’a göre Gorsky hikayesi 1995’de internette dolaşmaya başlayan bir şakaymış: http://www.snopes.com/quotes/mrgorsky.asp
Ezan ve müslüman olma hikayesi dünya çapında yaygın, hatta Armstrong defalarca bu hikayeyi yalanlamak zorunda kalmış. Ancak hikayenin kaynağını ve ne zaman başladığını bulamadım.
Aslında müslümanlar da, cahillik ve eziklik izlenimi verdiği için olsa gerek, bu uydurmadan rahatsızlar. Bir fetva bu hikayeyi sert bir dille “yalan” olarak niteliyor. http://wikiislam.net/wiki/Neil_Armstrong_%28Conversion_to_Islam%29
Alakanız için teşekkürler Kaan Bey.
Öncelikle yapmış olduğunuz araştırmalardan ötürü tebrik ederim.Emeğinize sağlık.
Amerikanın aya ilk ayak basan ülke olduğuyla ilgili aksiyonunun Hollywood efektleri olduğunu duymuştuk.Birçok yerde haberleri çıktı.Bu konu üzerindende araştırmalarınız var mı?
Ay’a canli olarak inilemeyecigini anlamak icin lise 1 fizik, mekanik bilgisi fazlasiyla yeterlidir.
Bu arada bana acik bilim, acik toplum kavramini hatirlatti. Tesaduf mu acaba.