Denetimsizlik ve bilgisizlik yüzünden hala can alan ve önceden tahmin edilemeyen deprem afeti ülkemiz için da hala büyük bir problem ve uzmanlar uzun zamandır bir erken uyarı yolu arayışındalar. Yeni bir çalışma yerdeki ozon ölçümlerinin bu yönde kullanılabileceğini ortaya koydu.

Ozon
Ozon gazı (O3), 3 oksijen atomundan oluşan molekülleriyle renksiz bir gazdır ve atmosferin üst katmanlarında yer alır. Gökyüzünün mavi renkte görünmesi bu gaz sayesinde olmaktadır. Sıvı halde lacivert renge dönüşen ozon gazı, dünyayı güneşten gelen morötesi radyasyona karşı korumaktadır.Atmosferin üst katmanlarında UV ışınları, alt katmanlarında yıldırım çakması sonucu oluşan elektrik arkının oksijeni parçalaması ile oluşan ozon, havanın temizlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. (Açıklama: Vikipedi, Resim: TNozone.com)

Applied Physics Letters dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, çatlak kayalardan sızan ozon gazı, depremi önceden tahmin etmek için kullanılabilecek bir gösterge olabilir, çünkü yıldırım gibi enerji deşarjları ile sentezlenen doğal bir gaz olan ozon, yeni araştırmaya göre yüksek basınç altında kırılan kayalardan da kaynaklanabiliyor.

Virginia Üniversitesi, Mühendislik ve Uygulamalı Bilim Okulu’nda Mühendislik Fiziği profesörü olarak görev yapan Raúl A. Baragiola, granit, bazalt, kuartz, gnays ve riyolit gibi kayaların kırılması ve delinmesi ile açığa çıkan ozonu ölçmeye dayanan bir dizi deney gerçekleştirdi ve en üretkeni riyolit olmak üzere kayaların çeşitli miktarlarda ozon ürettiğini ortaya koydu. Bazı depremlerin derinlerdeki faylarda basınç artışı ile başlamasından yola çıkarak bu depremlerin yarattığı ölçülebilir ozon sayesinde tespit edilebileceğini düşünen Baragiola, aynı zamanda depremi önceden sezdiği iddia edilen bazı hayvanların değişen ozon seviyelerine duyarlı olup olmadıklarını araştıran bir çalışmaya da başladı.

Çalışmasını araştırma asistanı Catherine Dukes ve misafir öğrenci Dawn Hedges ile birlikte gerçekleştiren Baragiola’ya göre eğer gelecekteki araştırmalar yerdeki ozon seviyesinin yakın zamanda gerçekleşecek olan deprem ve fay kırıklarıyla bir korelasyonu olduğunu gösterirse, bir ozon detektörü ağı yardımı ile bu anomaliler tespit edilebilir ve böylelikle de depremler önceden tahmin edilebilir.

Profesöre göre sadece depremler değil, maden ve tünel göçükleri ve hatta heyelanlar da bu sayede ön görülebilecek felaketler listesine eklenebilir.

yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • Okan Bey;

      Atmosferde kısa dalga boylu mavi ışıkların saçılmasını sağlayan moleküller oksijenin üçlü allotropu olan ozon molekülleridir. Yani ifadelerin her ikisi de doğrudur. Birisi daha genel, birisi daha özel bir sebebe işaret etmektedir.

      İlginiz için teşekkür ederiz.

Tevfik Uyar

Uçak Mühendisi ve Sosyologtur. Yüksek Lisans ve doktora çalışmalarını yönetim psikolojisi üzerine gerçekleştiren Uyar, biri popüler bilim, diğerleri bilimkurgu türünde üç adet kitap kaleme almış, üç adet kitabın çevirisini yapmıştır.