Avrupa Uzay Ajansı tarafından 2005 yılında fırlatılan ve 2006 yılı Nisan ayında Venüs’e varan Venüs Ekspresi, Venüs’ün de bir ozon tabakasına sahip olduğunu göstererek önemli bir keşifte bulundu.
Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) ait Venüs Ekpresi aracı, Venüs atmosferinin de yüksek irtifada bir ozon tabakasına sahip olduğunu keşfetti.
Ozon tabakası gezegenin kenarındaki yıldızlardan gelen ışınların değerlendirilmesi ile tespit edildi. Yıldızlardan gelen morötesi ışığı soğurarak kendini belli eden ozon tabakası, elektromanyetik spektrumdan iz ölçme yöntemi ile değerlendirildi.
Konuyla ilgili geliştirilen bilgisayar modellerinin sonuçlarına dayanılarak Venüs’ün ozonunun güneş ışığı ile parçalanan karbondioksit moleküllerinden açığa çıkan oksijenden oluştuğu düşünülüyor. Güneş ışığıyla parçalanan ve rüzgarla gezegenin gece tarafına sürüklenen oksijen atomları burada genelde oksijen molekülüne (O2) ancak bazen de ozona (O3) dönüşüyor.
Araştırma ekibinin lideri Dr. Franck Montmessin, bu keşfin Venüz gezegeninin kimyasını anlamada önemli bir kilometre taşı olduğunu belirtirken, bu gelişmenin diğer gezegenlerdeki yaşam arama çalışmalarında ve canlılık oluşumu ile ilgili senaryoların iyileştirilmesinde kullanılacağını belirtti, zira ozon tabakası, Güneş’ten gelen morötesi ışınları süzebildiğinden bir gezegende hayat oluşabilmesi için olmazsa olmazlardan birisi kabul ediliyor.
Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerden bugüne dek sadece Mars’ta ozon tabakası keşfedilmişti. Dünya atmosferindeki oksijenin, dolayısıyla ozon tabakasının varlığı 2.4 milyar yıl önce atık olarak oksijen açığa çıkaran mikroorganizmaların varlığı başlamış, bitkisel yaşamın baş göstermesi ile oksijen ve ozon bugüne dek hiç kaybolmamak üzere Dünya atmosferine yerleşmişti. Bunun bir sonucu olarak da astrobiyologlar, gezegen atmosferlerinde karbondioksit, oksijen ve ozonun birlikte var olmasını gezegende hayat bulunduğuna dair önemli bir gösterge olarak kabul ediyorlardı; ancak Venüs ve Mars örneklerinde de görüldüğü gibi, ozon tabakası her zaman bir canlılık faaliyeti sonucunda da oluşmuyor. Mars ozonu ilk keşfedildiğinde, aynen Venüs’te olduğu gibi, Güneş ışığı ile parçalanan karbondioksit moleküllerinden açığa çıkan oksijen atomlarından oluştuğu düşünülüyordu. Venüs’teki bu keşif de, Mars ile ilgili bu teoriyi kuvvetle destekliyor.
Venüs’ün ozon tabakası, Dünya’daki ozon tabakası irtifasının yaklaşık 4 katı olan 100 km’lik bir irtifada ancak 100 ila 1000 kat kadar daha düşük yoğunluklu. Astrobiyologlar yapmış oldukları teorik çalışmalarda, canlılık faaliyetlerinden temellenmeyen ozon konsantrasyonunun, dünya atmosferinin azami %20’si kadar olabileceğini belirtmişlerdi. Venüs’ün ozon konstantrasyonu bu teoriyi destekler nitelikte; çünkü bu değerin altında.
Venüs Ekspresi programında yer alan bilimcilerden Håkan Svedhem’e göre, hayat olsun ya da olmasın, Mars, Dünya ve Venüs üçlüsünü ortak bir noktada birleştiren bu keşif, kayasal gezegenlerin temel benzerlikleri olduğuna yönelik önemli bir kanıt teşkil ediyor ve Venüs’ü inceleyerek diğer iki gezegen hakkında da önemli bilgilere ulaşılabilecek.
Venüs Ekspresi
Venüs Ekspresi (VEX), Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) ait ilk Venüs keşif programıdır. 2001 yılında Mars keşif programının yeniden şekillendirilmesi ile temelleri atılan projede, fırlatma için 26 Ekim – 23 Kasım 2005 tarihleri arasında açılan Venüs fırlatma penceresini hedeflemiş ve hedeflendiği üzere 9 Kasım 2005’te Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden Soyuz-FG/Fregat roketi ile fırlatılmıştır. 153 günlük bir yolculuk sonucunda 11 Nisan 2006’da Venüs’e varan araç, Darmstadt’taki (Almanya) ESA Kontrol Merkezi’nden kontrol edilmektedir. Venüs’ün iklimini inceleyecek olan aracın bir diğer önemli görevi de Dünya’daki yaşam sinyallerinin dışarıdan nasıl algılandığını anlamak.
Araç üzerindeki ölçme ve izleme aletleri şunlar:
ASPERA-4 (Analyzer of Space Plasmas and Energetic Atoms): Güneş rüzgarı ve Venüs atmoferi arasındaki etkileşimleri inceliyor.
VMC (Venus Monitoring Camera): Geniş açılı, çok kanallı kamera, adından da anlaşılacağı üzere Venüs’ün fotoğraflarını çekiyor. Kamera, görünür ışık, morötesi ve yakın-kızılötesi kabiliyetlere sahip.
MAG (Magnetometre): Venüs’ün manyetik alanı ve güneş rüzgarı ile olan etkileşimlerini inceliyor.
PFS (Planetary Fourier Spectrometer): 0.9 µm ve 45 µm dalgaboyları arasında kızılötesi görüş sağlayan spektrometre, Venüs’ün üç boyutlu sıcaklık haritasını çıkarıyor.
SPICAV (SPectroscopy for Investigation of Characteristics of the Atmosphere of Venus): Kızılötesi ve morötesi dalga boylarındaki ışınımı tespit eden cihaz, habere konu keşfin de sahibi.
VIRTIS (“Visible and Infrared Thermal Imaging Spectrometer): Yakın-morötesi, görünür ve kızılötesi görüş sağlayan spektrometre, yüzey sıcaklığı, atmosfer ve bunların arasındaki ilişkiyi inceliyor.
VeRa (Venus Radio): VeRa’nın Venüs’e gönderdiği dalgalar Venüs yüzeyinden yansıyarak Dünya’daki bir merkeze ulaşıyor ve böylece Dünya’daki merkez Venüs iyonosferi, atmosferi ve yüzeyinin yapısını yansıyan dalgaları inceleyerek araştırıyorlar.
Yorum Ekle