Açık Bilim Cepyayını için ilk söyleşimizi, epilepsi araştırmaları ile tanınan Prof. Dr. Filiz Onat ile yaptık.
Podcast: Play in new window | Download
Subscribe: RSS
Prof. Onat, hâlen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi, aynı zamanda Marmara Üniversitesi Epilepsi Araştırma ve Uygulama Merkezi müdürü, ve Beyin Araştırmaları Derneği‘nin önceki başkanı. Hoca’nın onlarca bilimsel makalesi var, ancak biz en günceline odaklandık.
Kendisine söyleşi için bir kez daha teşekkür ederiz.
Notlar
- Filiz Hoca’nın üzerinde çalıştığı epilepsi türü absans epilepsisi ya da petit mal epilepsi olarak adlandırılıyor. Bahsettiği 2010 yılı ILAE sınıflandırmasına buradan ulaşabilirsiniz. Anne T. Berg vd., 2010. Revised terminology and concepts for organization of seizures and epilepsies: Report of the ILAE Commission on Classification and Terminology, 2005–2009. Epilepsia 51:676-686.
- İlerleyen dakikalarda odaklandığımız makale, yangı adı verilen sürecin absans epilepsisindeki rolünü, özellikle interlökin-1β adlı moleküle dayanarak inceliyor. Makale şu: Demet Akın vd., 2010. IL-1β is induced in reactive astrocytes in the somatosensory cortex of rats with genetic absence epilepsy at the onset of spike-and-wave discharges, and contributes to their occurrence. Neurobiology of Disease 44:259-269. Makaleye, derginin abonesi olan bir üniversite kütüphanesinden erişebilirsiniz.
- Filiz Hoca’nın çalıştığı bölümün adını yayında sanırım eski hâline göre okudum. Fakültenin sitesinde Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı olarak geçiyor.
- Kalıtımsal olarak absans epilepsisi geçiren GAERS ve Waj-Rij sıçanlarının tarif edildiği özgün makaleler: (1) C. Marescaux vd, 1992. Genetic absence epilepsy in rats from Strasbourg. J Neural Transm suppl 35:37–69. (2) E. V. Van Luijtelaar vd., 1991. Arousal, performance and absence seizures in rats. Electroencephalogry and Clinical Neurophysiology 79: 430-434
Bugun toplum genelinde oldukça sık rastlanan bir hastalık olan Epilepsi alanında yapılan temel bilim araştırmaları hakkında merak edilen birçok sorunun aydınlatıldığı bir soylesi olmus. İcerisinde bircok onemli mesajin yer aldigi bu degerli soylesinin evrensel bilime katkıda bulunmayı hedeflemis genc arastirmacilara ulasmasına aracilik ettigin icin, Cagri seni kutluyor ve basarilarinin devamini diliyorum.
Keyifle dinledim..Bu röportajların etkin olarak devamını diliyor, tebrik ediyorum…
İlginize teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim.
Yanıp sönen ışıkların epilepsi nöbetlerini tetiklediği gerçeğine istinaden, Emniyet Gn.Md.lüğü talimatıyla sürekli tepe lambası açık dolaşan polis araçlarının özellikle yoğun ve yavaş akan trafikte tehlike yarattıkları söylenebilir mi? Bazen dakikalarca bir ekip arabasının arkasında yol almak zorunda kalanlar için epilepsi krizi riski var mıdır?
Bu konuda bulabildiğim uzman görüşü (Harding vd., 2005), bu nöbetleri yaratan görüntülerin bazı özel niteliklere sahip olduğu yönünde: Metrakareye 20 kandeladan fazla aydınlanma, 3 hertzten fazla frekans, merkezi görme alanının en az %10’unu kaplama gibi, hem ışığın kaynağını, hem de bireyin ışığa göre konumunu ilgilendiren ayrıntılar.
Bahsettiğiniz ışıkların bu niteliklerde olup olmadığını bilmiyorum.
Bunun yanı sıra, polis araçları trafikte çokça bulunduğundan, üzerlerindenki ışıklar nöbete sebep olacak özellikte olsaydı şimdiye kadar birkaç vaka duyardık gibime geliyor. Ama bu olmayacağının garantisi değil tabii.