Ülkemizde çevre bilincinin artması ile hayatımıza plastikleri ve kartonları ayırma, pilleri toplama, geri dönüşüm, yeşil okullar gibi kavramların girmesinin üstünden epey zaman geçti. Devlet bazı kanunları ve genelgeleri çıkarırken, özel sektör ve belediyeler artan atık probleminin çözümü için çalışmalar yapıyorlar. Ancak hala ürettiğimiz atıkların ekonomiye faydalı, olumsuz çevresel etkilerini minimuma indiren çözümleri bütün ülkeyi kapsayacak şekilde hayata geçirdiğimizi söyleyemeyiz.

Ülkemizde Atık Problemi

Atık probleminin boyutlarını kavramak için önce bir takım istatistiklere bakmakta fayda var. TUİK 2010 yılı verilerine göre ülkemizde yaşayan bir kişi ortalama olarak günde 1.14 kg atık üretiyor. Bu rakama bakarak çok fazla atık üretmediğimizi düşünebilirsiniz; ancak uç uca eklenmiş çöp dolu 4,000 kamyon belki ulus olarak bir günde ürettiğimiz atık miktarını daha iyi anlatır, hani buradan Fizan’a yol olur derler ya işte öyle.

hierarchy
Şekil 1: Atık Yönetim Hiyerarşisi

Atık probleminin çözümünde atık oluşumunu önlemek ve atıkları kaynağında azaltmak atıklardan kazanılan enerji ve malzeme konusunda en verimli stratejiler. Nitekim atık yönetim stratejilerini özetleyen Atık Hiyerarşisi ters piramidi (Şekil 1) bu iki yöntemi en çok tercih edilen stratejiler olarak en yukarıya çıkartıyor. Geri dönüşüm ise malzemelerin tekrar kullanımı ve enerjiden tasarruf konusunda üçüncü sırada yer alırken, atıkların diğer endüstriyel üretim tesislerinde üretim süreçleri içerisinde enerji girdisi olarak kullanılması listenin ortalarında yer alıyor. Atıkların yakılması, düzenli depolama alanlarında depolanması ya da çöplüklere gelişi güzel atılması ise en az tercih edilen üç strateji.

Ülkemizde tüketiciler geri dönüşüm konusunda bilinçlendirilirken kaynakta azaltma ve atık üretiminin önlenmesi hala gerekli ilgiyi görmüyor. Belediye ve kamu kuruluşlarının önem göstermesi gereken çöplerin toplandıktan sonra değerlendirilmesi adımlarında da benzer eksikliği görmek mümkün. Yine 2010 yılı TUİK verilerine göre belediyelerin topladığı evsel atıkların çok önemli miktarı düzenli depolama alanları ve çöplüklerde toplanıyor (Şekil 2). Oysa bu atıklardan enerji üreterek atıkları hem ekonomiye kazandırmak hem de çevresel etkileri en aza indirmek mümkün.

graph
Şekil 2: 2010 yılı TUİK verilerine göre belediye çöplerinin değerlendirilme yöntemleri

Atıktan – Enerjiye

Atıklardan biyogaz üretmek ya da çimento, alçı fabrikalarının ya da termik santrallerin fırınlarında kömür yerine kullanılabilecek Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) (ing. RDF: Refused Derived Fuel ya da SRF Solid Recovered Fuel) günümüzde gelişmiş ülkelerde atık problemlerinin çözümünde sıklıkla kullanılan çevre çözümleri olarak karşımıza çıkıyorlar.

Biogas_plant_sketch_TR
Şekil 3: Örnek evsel biyogaz üretim şeması. (Wikicommons sayfalarından Türkçeleştirildi)

Biyogaz: Biyogaz terimi genel olarak organik maddelerin oksijensiz ortamda bozunması sonucu ortaya çıkan gazlara verilen isim. Gübre, belediye atıkları, kanalizasyon suları ya da tarla atıkları gibi yöresel olarak kolayca bulunabilen hammaddelerden üretilen biyogaz güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynağı.

Biyogaz genel olarak metan (CH4), hidrojen (H) ve karbon monoksit gazlarını içerir. Bu gazların yanması sonucunda ortaya çıkan ısı enerjisi evleri ısıtma, yemek pişirme gibi amaçlarla kullanılabileceği gibi elektrik üretimi içinde kullanılabiliyor. Sıkıştırılan biyogaz tıpkı doğalgaz gibi motorlu taşıtlarda benzin ya da mazot yerine yakıt kaynağı olarak da kullanılabilmesi nedeni ile şehirlerin daha yaşanılabilir, havası solunabilir olmasını sağlayacak önemli bir alternatif yakıt.

Sadece şehirlerdeki atıklardan değil, atıkların toplanmasının zor olduğu, büyük ve küçükbaş hayvanların bolca bulunduğu kırsal alanlarda çok düşük maliyetli biyogaz sistemlerinin kurulması mümkün. Özellikle fermantasyon için gerekli dış ortam sıcaklığı olan 36 oC’nin yaz aylarında kolayca ulaşıldığı güney bölgelerinde yaşayan az sayıda büyükbaş hayvana sahip küçük çiftçilerin hayvan dışkıları, fosseptiği kullanarak tuğladan yapılmış basit bir sistemle (Şekil 3) biyogaz elde etmesi ve bu gazı evlerde kullanması için gerekli olan yatırım kazanılacak ekonomik ve çevresel fayda ile kıyaslandığında çok düşük kalıyor.

ATY (Atıktan Türetilmiş Yakıt): Biyogaz tanımı gereği organik maddelerini çürütülmesi ve fermantasyonu ile üretilen atıktan enerji üreten bir yöntem ancak hepimizin bildiği gibi günlük hayatımızda sadece domates, karpuz gibi organik atıklar üretmiyor aksine enerji ihtiyacı yüksek olan çimento fabrikaları, termik santraller gibi tesislerde yakılarak değerlendirilebilecek farklı atıklar da üretiyoruz.

ProcessLine_TR_Acikbilim
Şekil 4: Örnek ATY üretim tesisi.

ATY, atıklardaki yanmaya müsait olmayan metal, kum, cam gibi inorganik maddelerin ayrıştırılmasından sonra arta kalan yanabilir, parçalanmış atıklara verilen isim. Belediye atıklarından ATY üreten bir tesiste gelen atıklar ya biyolojik kurutma ile parçalanmaya hazırlanır ya da ön işleme tesisinde farklı şekilde kullanılmak üzere ayrılırlar. Şekil 4’te görülebilecek tipik bir ATY üretim tesisinde tesise ulaşan ve organik kısımları kurutulmuş ya da ayrıştırılmış atıklar önce ayrıştırılabilecek boyuta gelecek şekilde parçalanır. (Aşağıda BMH Technology Oy firmasının izni ile kullanılan ilk parçalanmasının bir videosunu görebilirsiniz.)

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=3dqUq3Q5BaA&w=480&h=360]

.

Parçalanan atıklar içerisindeki demir içeren parçalar bildiğimiz mıknatıs yolu ile ayrılır. Daha sonra kum, seramik, cam, taş, toprak gibi yanmayacak malzemeler daha sonra inşaatlarda dolgu malzemesi olarak kullanılmak üzere ayrıştırılırlar. Her ne kadar demir içeren metaller ayrılmış olsa da mıknatısa duyarlı olmayan çinko nikel(okurumuzun yorumuna bakın :) ), alüminyum, bakır gibi malzemeler hala atığın içinde olduğundan manyetik separatör adı verilen bir ekipman aracılığı ile sistemden dışarı alınırlar. Kalan atıklar içerisindeki ağır plastikler ve eser miktardaki inorganikler ağırlıklarına göre ayrıldığında elde edilen yüksek ısıl değer sahip alternatif bir yakıttır. Kullanılacak tesisinin isteklerine göre ATY üreticileri son aşamada  daha küçük  (genelde 25 mm ancak üreticiye ve ihtiyaca göre değişen) boyuta indirilir.

Untitled
Tablo 1: Farklı fosil yakıtların yaklaşık ATY eşdeğerleri. Gelen atığın kalitesine bağlı olarak bu değerler değişir. Ancak rakamlar çeşitli tesislerden elde edilen ortalama rakamlardır.

ATY üretim tesisleri bir yandan alternatif yakıt üretirken bir yandan da atıklar içerisinde bulunan farklı malzemeleri sınıflandırarak bu maddelerin tekrar kullanımına ya da geri dönüştürülmesine olanak sağlıyorlar. Belediye atıklarından üretilen 1.7 ton ATY’nin yanarken verdiği enerji yaklaşık olarak 1 ton pet-kok kömürünün yanarken verdiği ısı enerjisine eşdeğerdir (Tablo 1). Buna karşılık ATY’nin yanması sonucu çıkan CO2 miktarı fosil yakıtlara göre çok azdır (Tablo 2).

Atıklardan elde edilen yakıt hem yerel hammaddeler kullanılarak üretilmekte hem de fosil yakıtlara göre daha temiz bir yakıt türüdür. Ancak üretilen yakıtın kalitesi büyük oranda gelen atığın içeriğine bağlıdır. Ülkemizin büyük şehirlerinde üretilen atıklar yüksek ısıl değere sahip ATY üretimine uygundurlar. Örneğin günde 3,000 ton civarında atık üreten bir şehrin atıklarının işlenmesi sonucu elde edilecek ATY’nin kabaca eşdeğeri günlük 500 – 600 ton kok kömürüdür.

Untitled1
Tablo 2: Çeşit yakıtların ısıl değerleri ve karbondioksit emisyonları

 

Sonuç
Gelecek kuşaklara temiz ve sağlıklı bir çevre bırakmak, çöp dağlarında boğulmamış şehirlerde yaşayabilmek için artan atık probleminin çözümünde tüketicilerin atık üretimi konusunda bilinçlendirilmesi, geri dönüşüm oranlarının artırılmasından sonra atıklardan enerji olarak faydalanmak önemli bir basamak olarak karşımızda durmakta. Ülke olarak bu kaynağı değerlendirmeye başlamış olsak da şehirlerimizin çöplüklerinde hala kendi kendine çürümeye bırakılmış gizli bir hazine kullanılmayı bekliyor.

yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Yazı için teşekkürler. Fakat ufak bir hata düzeltmek istiyorum. Yazıda mıknatısın etkilemediği metaller arasında kobalt da sayılmış. Ancak kobalt mıknatıs tarafından iyi çekilen metallerdendir.
    Bir de ikinci tabloda RDF, ATY teriminin ingilizce kısaltması galiba. Ancak yazı içerisinde RDF geçmediği için ilk bakışta anlamak biraz zor oluyor.

    • Serdar Bey,

      Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Sanırım nikel’den bahsediyorsunuz ve haklısınız. Yazarken çinko’yu düşünmüştüm :). Nikel ferromagnetik bir element tabii ki mıknatıs tarafından çekilir. Hemen düzeltiyorum. RDF terimi maalesef lkemizde sıklıkla kullanıldığından eklemek durumundaydım.

      Saygılarımla,

  • Ters piramitte görülüyor ama tekrar dillendirmek istedim; çevreyi temiz tutmak için en önce dikkat edilmesi gereken şey çevreyi hiç kirletmemek ya da uygulamalarımızı çevreyi en az kirletecek şekle dönüştürmek -yeşil kimya-
    Yani bim’e gidip küçük bir şeyler aldığımızda sırf bedava diye bol bol poşete koyarken tekrar düşünmek lazım. çünkü o poşetler aslında bedava değil, onun karşılığını sağlığımızla çocuğumuzun torunumuzun sağlığıyla ödüyoruz.

Bahadır Ürkmez

#direngezi, #direnülkem diyen Boğaziçi Makina Mühendisliği mezunu çapulcu, yalansavar.org’da yazar. Ege Üniversitesi'nde Eleştirel Düşünce dersi vermesine rağmen hayatını çimento ve mineral sektörüne danışmanlık, proje hizmetleri vererek kazanıyor.