“Evrende yalnız mıyız?” sorusu bir madalyondur. Bu madalyonun bir yüzü, ümit ve dostluktur. Diğer yüzü ise ‘korku’. “Uzaylılar” dendiği zaman akla şirin komşular getirenler de var; Dünya’yı istila eden düşmanlar da.

Soldan sağa: Prof. Dr. Kathleen Howell, Prof. Dr. Jay Melosh, ve lisansüstü öğrencileri Loic Chappaz and Mar Vaquero. (Purdue Üniversitesi, Foto: Mark Simons)

Komşu gezegen Mars, teleskoplarla detaylı olarak gözlenebildiği günden bu yana “istila” paranoyalarının merkezi oldu. Öyle ki H. G. Wells’in “Dünyalar Savaşı (The War of the Worlds)” radyo tiyatrosu olarak oynatıldığında halk paniğe kapılmıştı. O dönemde Mars, hala koruduğu birçok gizemle, insanlara kızıl bir korkuyu anımsatıyordu. Marslılar üzerine yüzlerce kitap yazıldı, filmler çekildi… Şarkıları bile var.

Ne var ki o günden bu yana Mars hakkında çok şey öğrendik. En azından Mars’ta şu an süren bir canlı hayat olmadığını biliyoruz, ya da başka bir deyişle henüz canlı bir hayatın varlığına dair bir işaret ya da ize ulaşamadık. Ancak, 26 Haziran tarihinde NASA’nın düzenlediği “Mars Keşif Konseptleri ve Yaklaşımları” çalıştayında Mars’ın uydularının bize Mars hakkında bilgiyi daha ucuz ve kolay bir şekilde sunabileceği konusu gündeme geldi.

Çalıştayda sunulan, Purdue Üniversitesi’nden Jay Melosh ve ekibine ait araştırma, “Phobos’taki örneklerin Mars organizmaları hakkında bilgi içerip içermeyeceği” konusunu ele alıyordu. Rusların 2011 yılı için planladıkları ancak iptal edilen Phobos görevi öncesinde yapılan çalışma, eğer Mars’ta son 10 milyon yıl içerisinde bir hayat barınmış ise, kuvvetli göktaşı bombardımanları ile kopan ve Phobos’a düşen parçaların bize gerekli izleri sağlayacağını öne sürüyor.

Phobos’a “taş yağıyor”

Çalışmasında Melosh’a Uçak ve Uzay Mühendisliği Profesörü Kathleen Howell ve lisansüstü öğrencileri Loic Chappaz ile Mar Vaquero eşlik ettiler. Araştırmacılar, kendi uzmanlık sahalarındaki bilgileri birleştirerek bir göktaşı darbesiyle ne kadar maddenin Mars’ı terkederek ne şekilde ve nerede yörüngeye girebileceklerini hesapladılar. 10 milyon farklı çarpma senaryosu deneyen ekip bir miktar maddenin iki Mars uydusundan Mars’a yakın olan Phobos’a, Mars çevresindeki 8 saatlik turu sırasında kolaylıkla düşebileceğini gösterdiler. Ekibe göre Phobos yüzeyinden alınacak her 200 gramlık bir numune ortalama 0,1 mg. -varsa organik madde içerikli- Mars toprağı içeriyor.

Bir göktaşı yüzeye çarptığında, tıpkı havuza atılan bir nesne gibi konik bir saçılım yaratır. Araştırmacılar, yarattıkları bilgisayar modeliyle, Mars’ın her iki uydusunun da bu konik saçılım bölgesinden geçtiğini ve bu geçişleri sırasında Mars toprağından beslendiklerini gösterdiler. (Purdue Üniversitesi, Loic Chappaz)

Aslında son 3,5 milyar yıldaki çarpmalar düşünüldüğünde numunenin yerine göre bu rakam 50 miligramı bile bulabilir; ancak araştırmacılara göre son 10 milyon yıla ait materyal daha önemli, zira Phobos’taki yüksek radyasyon organik maddelerin izini bu sürede ortadan kaldıracak nitelikte. Son 10 milyon yıl içinde en az 4 adet çok şiddetli çarpma olduğu kraterlerden biliniyor.

Mars her yerde!

Dünya’ya her yıl bir tona yakın Mars kaynaklı madde girdiği düşünülüyor. Bunların pek çoğu, tahmin de ettiğiniz üzere girişleri sırasında atmosferde yanarak kül oluyorlar. Bekasını koruyarak yüzeye kadar da ulaşabilenler var. Hatta ve hatta arada bir Mars kaynaklı taşlar bulunduğu bile oluyor. Bugüne dek Mars kaynaklı olduğu doğrulanan 106 adet göktaşına kalıntısına rastlandı (1).

Bu göktaşlarından 1996 yılında Antartika’da keşfedileni, içerdiği Dünya kaynaklı mı yoksa Mars kaynaklı mı olduğu konusunda mutabakata varılamamış olan bazı fosil yapılar nedeniyle tartışmalara sebep oldu (2). Ancak araştırmacılar, daha önceki çalışmaların kozmik radyasyonu tolere edebilen mikroorganizmalar olabileceğini göstermiş olmasından yola çıkarak, Dünya’ya getirilecek olan Phobos toprağında canlı organizmalarla bile karşılaşılabileceğini düşünüyorlar.

NASA Mars keşif programını bir Phobos görevi içerek şekilde revize ederse analizlerini heyecanla bekliyor olacağız.

Kaynaklar:

Purdue Üniversitesi Basın Bülteni

Notlar:
(1) Meteorit Veritabanı:  http://www.lpi.usra.edu/meteor/index.php
(2) ALH 84001 – http://en.wikipedia.org/wiki/ALH_84001

yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tevfik Uyar

Uçak Mühendisi ve Sosyologtur. Yüksek Lisans ve doktora çalışmalarını yönetim psikolojisi üzerine gerçekleştiren Uyar, biri popüler bilim, diğerleri bilimkurgu türünde üç adet kitap kaleme almış, üç adet kitabın çevirisini yapmıştır.