Disiplinler giderek daha mı önemsiz hale geliyorlar? Bence öyle. Bugünlerde üniversiteler, bilginin inşasında disiplin merkezli sıkı bir işleyişi giderek terk etmeye başladılar.

Geçmişte de akademik yapılarını organize etmede farklı farklı yollar deneyen bir takım üniversiteler oldu. Mesela bunlardan birisi İngiltere’deki Sussex Üniversitesi. Bir ara teşkilatlanmasını “Çalışma Okulları” olarak düzenleyen üniversitede öğrenciler disiplinlerarası öğrenim ortamından epey fayda sağladılar. Yine ABD’deki Arizona Eyalet Üniversitesi de lisans programlarını benzer şekilde düzenleme yoluna gitmeyi tercih edenlerden oldu.

Ancak bu tip bariz bir “ortaya karışık” uygulamanın üniversitelerce hala çok seyrek tercih edildiğini söyleyebiliriz. Disiplinlerarası çalışmanın önemini anlamakla birlikte pek çok üniversite bu iki örnekten biraz daha farklı yollar tercih ediyor ve keskin çizgilerle çizilmiş sınırlardan biraz daha akışkan ve gevşek sınırlara geçiş gösteriyorlar. Görünen o ki bu iş beş şekilde gerçekleşiyor:

Bunlardan birincisi yavaş ancak disiplinlerarası anlayışa oldukça kesin bir kayma şekli: Teşvik. İngiltere’deki Research Council UK (Ç.N: Görevi araştırmaları fonlamak olan TÜBİTAK benzeri kuruluş) lisans üstü öğrenimde bu tip çalışmaları öncelikli çalışmalar hale getirmek yönünde adımlar attı. Pek çok doktora derecesi sağlayan kuruluş disiplinlerarası takımlar oluşturmaya gayret etti ve Research Council UK’ye bağlı araştırma konseyleri de burs ve teşviklerde disiplinlerarası çalışmalara öncelik verdi.

İkinci bir gerçekleşme şekli de iklim değişiklikleri gibi küresel problemlerin çözümüne yönelik öncelikli araştırma programlarının yaygınlık kazanması (Ç.N: Kendiliğinden disiplinler arası olan konular). Mesela University College London bu alanda İngiltere’nin öncüsü oldu ve onun ardından bugün pek çok araştırma yoğun İngiliz üniversiteleri aynı yolu tercih ettiler.

Bir diğeri ise yaşambilimleri, gen bilimi ve malzeme bilimi gibi, pek çok disiplinin alanına giren, henüz olgunlaşmamış ortak çalışma sahalarını geliştirmek. Üniversiteler bu tip alanları özellikle bir prestij aracı olarak kullanmak üzere bünyelerine katmak istiyorlar.

Bir de yeni alt disiplinler var –ki geleceğin disiplinleri olarak da nitelendiriliyorlar-. Mesela The New York Times’tan Nicholas Christakis’in kışkırtıcı makalesinde belirttiği ve diğerlerinden olumlu yönde ayrı tuttuğu davranışsal ekonomi veya evrimsel psikoloji gibi disiplinler bunlar arasında (Ç.N: Normalde Christakis bu makalesinde doğa bilimlerinin devinim ve değişimine karşın sosyal bilimlerin durağanlığını eleştiriyor). Christakis’in bu makalesiyle sosyal bilimcileri gereğinden fazla zorladığını düşünüyor olsam da bence sosyal bilimlerin ölümcül öneme haiz olduğu iddiasının geçerli olması için doğal bir neden olmadığı ve artık dükkan açmak için iyi bir yer olmadığı konularında haklı.

Son olarak, akademinin tüm alanlarını değiştirecek bilgece bir sorgulamaya girişmek… Özellikle de sosyal bilimlerde; zira günümüzde eriştiğimiz büyük verileri analiz etme kabiliyetlerimiz sayesinde“ölçülebilirlik” anlamında ikinci bir devrim orada gerçekleşiyor. Kesin konuşmak için henüz erken ama dünya sayılarla açıkça açıklanabilir hale geldikçe bir sosyal bilimcinin kelimelerle dolu alet kutusunun yerini bu sayıların almaya başladığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda “sayısal” insan da başka bir alternatifi oluşturabilir.

Elbette mevcut disiplinler var olmaya devam edecekler; ama en azından daha geçirgen ve mutasyona uğramaya daha yatkın olarak. Bu iddia “iyi de bu hep böyleydi” şeklinde eleştirilebilir, ancak değişimin hızının giderek arttığını ve artacağını söyleyebilirim, zira İngiltere’de pek çok çalışma için sık sık farklı alanlardan uzmanlar tutuluyor. Görünen o ki sadece güçlü epistemik biçimlere sahip birkaç profesyonel disiplin keskin sınırlar içerisinde kalabiliyorlar.

Yani ilginç zamanlardayız; gerçekten de çeşitli olasılıklar üretiyorlar ve bu olasılıklar geleceğe bakıp tadını çıkarabileceğimiz cinsten. Haydi bakalım…

ÇEVİRİ

Nigel Thrift, “Why Disciplines Are Becoming Less Important”
http://chronicle.com/blogs/worldwise/why-disciplines-are-becoming-less-important/32701

Kapak Resmi: jancisek.com

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tevfik Uyar

Uçak Mühendisi ve Sosyologtur. Yüksek Lisans ve doktora çalışmalarını yönetim psikolojisi üzerine gerçekleştiren Uyar, biri popüler bilim, diğerleri bilimkurgu türünde üç adet kitap kaleme almış, üç adet kitabın çevirisini yapmıştır.