Paul Ewald, bizi kanalizasyon sisteminin derinliklerine çekerek neden bazı mikropların daha zararlı olduğunu, ve bu mikroplarla nasıl mücadele edebileceğimizi anlatıyor.
Paul Ewald, bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışan ünlü bir evrim biyoloğu. Bu videoda, oldukça bulaşıcı ve tedavi edilmediğinde ölümcül bir hastalık olan kolera örneğinden yola çıkarak, hastalık yapan mikroorganizmaları nasıl kendi lehimize evrimleştirip daha az zararlı hale getirebileceğimizi anlatıyor.
Hastlıkları incelerken, çoğu zaman sadece hastaların perpektifinden değerlendirme yaparız. Ancak Ewald, bu ilham verici konuşmasında mikrobun da perspektifine dikkat çekiyor:
Mikrobun bakış açısına göre hastalık yapan organizmalar bir konaktan diğerine geçmek zorundadır, konağın bu mikropları bir diğer konağa aktarabilmesi için genelde sağlık durumunun iyi olması gerekir.
Ancak bu her zaman doğru değil. Bazen hastalık yapan organizmalar konağın hareketliliğine ihtiyaç duymazlar. Durum bu olduğunda, evrim teorisine göre doğal seçilim daha sömürücü, daha saldırgan organizmaların lehine işler. Yani doğal seçilim, zarar verme ihtimali daha yüksek olan canlıları destekleyecektir. Aksine, eğer bir başka konağa geçiş konağın hareketli olmasına bağlı ise, yarışın galipleri daha hafif hastalık yapan organizmalar olacaktır.
Evrimsel biyolojiyi kullanarak bazı mikropların ehlileştirilmesi mümkün olabilirse, antibiyotik kullanımının azaltılması, ve gittikçe daha ciddi hale gelen antibiyotik direnci sorunununun çözülmesinde bize yardımcı olabilir.
Gelin, bu yöntemin kolera hastalığının kontrolündeki etkinliğini Paul Ewald’dan dinleyelim:
Türkçeye Çeviri: Işıl Arıcan, Gözden Geçirme: Ayşe Seda Demirel
Yorum Ekle