21 Eylül 2013 tarihinde, Rusya’da bulunan International Scientific Optical Network (ISON) kurumu C/2012 S1 ismini verdikleri kuyrukluyıldızı keşfettiler (Aynı zamanda bu kuyrukluyıldız sadece ISON olarak anıldı). ISON Oort bulutundan gelen ve hiperbolik yörüngeye sahip bir kuyrukluyıldızdır. ISON “sungrazing” kuyrukluyıldız olarak sınıflandırılmıştır. Bu, Güneşe çok fazla yaklaşacağı anlamına geliyor. 28 Kasım’da Güneş’e en yakın noktası olan enberi noktasına ulaşacak ve Güneş’e uzaklığı yaklaşık 11 milyon 668 bin km olacak. Çoğu sungrazing kuyrukluyıldızlar Güneş’e yaklaşmaları esnasında buharlaşırlar fakat astronomlar ISON’un yeterince büyük olduğu için, Güneş’in kütle çekimi ve yüksek sıcaklığından dolayı büyük darbe alsa da hayatta kalacağını tahmin ediyor.
ISON tamamen parçalanmayacak olsa bile, meteoroid denilen küçük taş ve toz parçaları yüzeyinden ayrılacaktır. Eğer bu meteoridlerin dağılma yolları ile Dünya’nın yörüngesi kesişirse, meteor yağmuru görme ihtimalimiz var. Peki bu olacak mı? Bu makalenin yazarları yörünge mekaniğini kullanarak bu soruya cevap veriyorlar.
Hesaplanacak temel nicelikler, kuyrukluyıldızın (veya meteoridlerin) iniş ve çıkış düğümlerinin Güneş’e olan uzaklıkları olan ra ve rd’dir. İniş ve çıkış düğümleri, bir yörünge üzerinde bulunan ve referans düzleme göre seçilmiş iki noktadır (Burada referans düzlem Dünya yörüngesidir). ISON’un yörüngesi belli bir açı ile Dünya’nın yörünge düzlemine eğiktir. Bu durumda meteor yağmuru olabilmesi için ISON’un yörüngesinin iniş ve çıkış düğümlerinin Güneş’e uzaklığı, Dünya – Güneş arası uzaklık kadar olmalıdır (Örneğin 1 AB (Astronomi Birimi) ~ 150000000 km). Bu durum sağlansa bile Dünya’nın yörüngesi üzerinde doğru konumda olması gerekir. Yani ra = 1 ve rd = 1 AU durumu bir meteor yağmuru için “gerekli fakat yeterli değildir”.
ISON’un yörünge parametreleri ilk keşfedildiği günden beri dikkatli bir şekilde ölçülmektedir. İniş düğümünün rd = 0.76 AB olduğu bilinmektedir (Çıkış kolu ise 1 AB’den çok daha fazladır). Bu da demektir ki, ISON’un yörünge düzlemi ile Dünya’nın yörünge düzlemi çakışmamaktadır. Peki, ISON’un yüzeyinden farklı hızlarda çıkan meteoridler için de aynı durum geçerli mi? Meteoridler, ISON’un yüzeyinden çıkışlarına göre farklı yörüngelere sahip olabilir ve muhtemelen daha yüksek rd değerlerine ulaşabilir. Yazarlar, ISON yörüngesinin farklı noktalarındayken (gerçek anomali) çıkacak bir meteoridin yörüngesini hesapladılar. Sonuçları şekil 3’te görülmektedir. Sonuca göre bir meteorid için rd değerindeki en büyük değişim ISON’un ilerlediği yönün çaprazına ekstradan bir hız ile sağlanıyor. Ama buna rağmen, meteorid saniyede 1 km hızla fırlasa da, maksimum rd 0.91 AB olmakta. Daha büyük hızlar meteoridi Dünya’ya yaklaştırabilse de meteoridin bu hızlara çıkabilmesi ihtimal dahilinde değil. Ayrıca çok yüksek hızlarda kuyrukluyıldızdan ayrılabilen meteoridler çok küçük olacağından bir meteor yağmurunda bile onları gözlemleyebilmemiz çok zordur.
Yazarlar, sonuç olarak bizlere, ISON’un bir meteor yağmuru bırakmayacağını göstermiş oldular. Aynı zamanda, Gottfried Kirch tarafından 1860 yılında keşfedilen Newton Kuyrukluyıldızını da incelediler. Her iki kuyrukluyıldız da çok benzer yörüngelere sahip. Aynı hesaplamaları kullanarak Newton kuyrukluyıldızından gelebilecek meteor yağmurunun olabilmesi için 800 m/s hızda fırlatmalar olması gerektiğini buldular. Ama keşif zamanlarından bugüne kadar kimse (Newton’un kendisi dahil) bu kuyrukluyıldızdan gelen bir meteor yağmuru gözlemlemedi.
ISON bizlere meteor yağmuru vermedi diye üzülmeyin. ISON Kuyrukluyıldızı halen Güneş’e yaklaşmakta ve daha da görünür olmaktadır. Eğer enberi noktasını da sağ salim atlatırsa epey bir süre daha gözlemleyebileceğiz. NASA’nın ISON Gözlem Kampanyası sayfasını ziyaret edip daha fazla bilgi alabilir ve gözlemlere siz de katkıda bulunabilirsiniz.
Kaynak:
Yorum Ekle